
Herkese güzel bir hafta dilerim. Soğuk geçeceği söylenen haftaya sıcacık bir çorbayla başlamak sanırım en iyisi olacak. Anadolumuzun pek çok yemeğinin olduğu gibi Ezogelin Çorbasının da dilden dile dolaşan bir hikayesi var. Tarif öncesi çorbanın bu acıklı hikayesini sizinle paylaşmak istiyorum. Asıl adı Zöhre Bozgeyik olan “Ezo Gelin”, 1909 yılında Gaziantep’in Oğuzeli İlçesi’ne bağlı Dokuzyol (Uruş) Köyü’nde doğdu. Büyüdükçe güzelliği dillere destan olan ve çevre ilçelerden herkesin görebilmek için Dokuzyol Köyü’ne geldiği Ezo Gelin, 20 yaşına geldiğinde, aynı köyden Hanefi Açıkgöz ile “berdel” usulüyle evlendirildi. Hanefi Açıkgöz, Ezo Gelin’e karşılık, halası Hazik’i, Ezo’nun ağabeyi Zeynel Bozgeyik’e verdi. Ezo Gelin bu evliliğe, ancak onyedi ay dayandı ve sonunda baba evine döner. Daha sonra ise niceleri Ezo Gelin ile evlenmek için talip olur. Bu kez de Suriye’de bulunan teyzesinin oğlu Abuzer Memey gelir ve Ezo Gelin’i yine “berdel” kurallarına göre ister. Ezo Gelin ekonomik nedenlerle evlenmek zorunda kalır.
İkinci evliliğini de böyle zoraki bir şekilde yapan Ezo Gelin’in 6 kız çocuğu olur. Bu çocuklardan sadece Celile isimli kızı yaşar. Memleketinden uzak bir şekilde vatan hasretiyle Suriye’de yaşamını sürdüren Ezo Gelin, verem hastalığına yakalandı. Hastalığı sırasında eşine, “Benim mezarımı memleketime götürün. Götüremezseniz de beni Bozhöyük’ün Türkiye’yi gören kısmına gömün” der. Ezo Gelin mezar taşındaki yazıya göre 1952 yılında, Oğuzeli Nüfus Müdürlüğü’ndeki kayıtlara göre ise 1956 yılında öldü. Ezo Gelin Suriye’de, Türkiye sınırına yarım saat uzaklıktaki Carablus İlçesi Bozhöyük Köyü’ndeki bir höyüğe gömülür. Mezar taşında ise “Emir Kızı Ezo Gelin. Doğumu Türkiye’nin Gaziantep ilinin Oğuzeli İlçesi’nin Dokuzyol (Uruş) Köyü 1909. Ölümü 1952. Uzun zamandır çektiği verem hastalığından ve gurbetlik acısından öldü” yazmaktadır. Ezo Gelin’in mezarı, 43 yıl sonra kardeşi Kenan Bozgeyik’in dönemin Oğuzeli Kaymakamı Cemal Hüsnü Kansız’a başvurması ve Suriyeli yetkililerle yapılan görüşmeler sonucunda, 23 Eylül 1999 tarihinde Gaziantep’e getirilmiş ve Dokuzyol Köyü’nde düzenlenen törenle defnedilmiştir. (Kaynak. İnternet)
Gelelim tarife.
Malzemeler: (5 kişilik)
1.5 çay bardağı kırmızı mercimek
yarım çay bardağı pirinç
kahve fincanı ince bulgur
1 tane kuru soğan
2 çorba kaşığı domates salçası
7 su bardağı su
kuru nane
tuz
karabiber
zeytinyağı
Yapılışı:
Zeytinyağı tencerede ısıtılır ve içine küçük küçük doğranmış soğan konur. Soğan kavrulur, salça ilave edilir. Salça kavrulduktan sonra su konulur(Tavuk ya da et suyu olursa daha iyi olur) Yıkanmış ve süzülmüş mercimek ve pirinç eklenir. Bulgur da konulur karıştırılır. Tuz, kuru nane ve karabiber serpilip, pişmeye bırakılır. Çorba pişince istenirse üzerine kuru nane serpilip ya da kızdırılmış tereyağı ve kırmızı biber dökülüp sıcak sıcak servis yapılır.
AFİYET OLSUN