9 Ocak 2012 Pazartesi

Ezogelin Çorbası

Herkese güzel bir hafta dilerim. Soğuk geçeceği söylenen haftaya sıcacık bir çorbayla başlamak sanırım en iyisi olacak. Anadolumuzun pek çok yemeğinin olduğu gibi Ezogelin Çorbasının da dilden dile dolaşan bir hikayesi var. Tarif öncesi çorbanın bu acıklı hikayesini sizinle paylaşmak istiyorum. Asıl adı Zöhre Bozgeyik olan “Ezo Gelin”, 1909 yılında Gaziantep’in Oğuzeli İlçesi’ne bağlı Dokuzyol (Uruş) Köyü’nde doğdu. Büyüdükçe güzelliği dillere destan olan ve çevre ilçelerden herkesin görebilmek için Dokuzyol Köyü’ne geldiği Ezo Gelin, 20 yaşına geldiğinde, aynı köyden Hanefi Açıkgöz ile “berdel” usulüyle evlendirildi. Hanefi Açıkgöz, Ezo Gelin’e karşılık, halası Hazik’i, Ezo’nun ağabeyi Zeynel Bozgeyik’e verdi. Ezo Gelin bu evliliğe, ancak onyedi ay dayandı ve sonunda baba evine döner. Daha sonra ise niceleri Ezo Gelin ile evlenmek için talip olur. Bu kez de Suriye’de bulunan teyzesinin oğlu Abuzer Memey gelir ve Ezo Gelin’i yine “berdel” kurallarına göre ister. Ezo Gelin ekonomik nedenlerle evlenmek zorunda kalır.
İkinci evliliğini de böyle zoraki bir şekilde yapan Ezo Gelin’in 6 kız çocuğu olur. Bu çocuklardan sadece Celile isimli kızı yaşar. Memleketinden uzak bir şekilde vatan hasretiyle Suriye’de yaşamını sürdüren Ezo Gelin, verem hastalığına yakalandı. Hastalığı sırasında eşine, “Benim mezarımı memleketime götürün. Götüremezseniz de beni Bozhöyük’ün Türkiye’yi gören kısmına gömün” der. Ezo Gelin mezar taşındaki yazıya göre 1952 yılında, Oğuzeli Nüfus Müdürlüğü’ndeki kayıtlara göre ise 1956 yılında öldü. Ezo Gelin Suriye’de, Türkiye sınırına yarım saat uzaklıktaki Carablus İlçesi Bozhöyük Köyü’ndeki bir höyüğe gömülür. Mezar taşında ise “Emir Kızı Ezo Gelin. Doğumu Türkiye’nin Gaziantep ilinin Oğuzeli İlçesi’nin Dokuzyol (Uruş) Köyü 1909. Ölümü 1952. Uzun zamandır çektiği verem hastalığından ve gurbetlik acısından öldü” yazmaktadır. Ezo Gelin’in mezarı, 43 yıl sonra kardeşi Kenan Bozgeyik’in dönemin Oğuzeli Kaymakamı Cemal Hüsnü Kansız’a başvurması ve Suriyeli yetkililerle yapılan görüşmeler sonucunda, 23 Eylül 1999 tarihinde Gaziantep’e getirilmiş ve Dokuzyol Köyü’nde düzenlenen törenle defnedilmiştir. (Kaynak. İnternet)
Gelelim tarife.
Malzemeler: (5 kişilik)
1.5 çay bardağı kırmızı mercimek
yarım çay bardağı pirinç
kahve fincanı ince bulgur
1 tane kuru soğan
2 çorba kaşığı domates salçası
7 su bardağı su
kuru nane
tuz
karabiber
zeytinyağı
Yapılışı:
Zeytinyağı tencerede ısıtılır ve içine küçük küçük doğranmış soğan konur. Soğan kavrulur, salça ilave edilir. Salça kavrulduktan sonra su konulur(Tavuk ya da et suyu olursa daha iyi olur) Yıkanmış ve süzülmüş mercimek ve pirinç eklenir. Bulgur da konulur karıştırılır. Tuz, kuru nane ve karabiber serpilip, pişmeye bırakılır. Çorba pişince istenirse üzerine kuru nane serpilip ya da kızdırılmış tereyağı ve kırmızı biber dökülüp sıcak sıcak servis yapılır.
AFİYET OLSUN

23 yorum:

anne eli gibi dedi ki...

dumanı üstünde nefis bir çorba,helede bu soğuklarda sıcacık şifa kaynağı,ellerine sağlık canım,iyi haftalar..

Mutfak Dili dedi ki...

Cok acikli hikayesi varmis bu corbanin . Hic arastirmamistim dogrusu bu gune kadar. Cok hosuma gitti ve huzunlendim.
elinize saglik cok severim bu corbayi.
Sevgiler..

Unknown dedi ki...

Canım günaydın öncelikle Ezo gelinin
hikayesini paylaştığın için teşekkür
ederim.Şu soğuk günlerde misler gibi
bir kase çorbanın yerini ne tutabilir
ellerine sağlık öpüyorum.

milky dedi ki...

okul yıllarında sürekli içtiğim ve çok alıştığım bir çorba.
kış için çorbadan güzeli yok. Ellerinize sağlık.

pembe kekik dedi ki...

Çorbaların en güzeli.Ellerine sağlık.Havalar soğudu.Nasıl da güzel oluyor çorba içmek bu havalarda.

u.aydin dedi ki...

dedigin gibi bu soguk havalarda en iyi corba gider degilmi sicak sicak.ellerine saglik.mutlu haftalar.

~Hülya~ dedi ki...

Miss gibi kokusu burnuma geldi, en sevdiğim çorbalardan biridir. ellerine sağlık

akdenizkizi.blogspot.com dedi ki...

eşim antepli ve oğlumun bir ödevi için hazırlamıştık ezogelin destanını...çok içli bir hikaye...yeniden okudum...emeğinize sağlık...

Noblesse dedi ki...

çok severim bu çorbayı, ellerine sağlık.

Ahu Türkyaşar dedi ki...

Harikasın. En sevdiğim. Bol kırmızı biberli olacak ama :))

Hülya dedi ki...

Ezo gelin çorbasını çok severim ama bu kadar acıklı hikayesi olduğunu bilmiyordum. artık hep ezo gelin yaptığımda bu hikaye aklıma gelecek. afiyet olsun :)

YEMEK SEVDAM (ELİF) dedi ki...

Sıcak sıcak ne iyi gider şu soğukta. Ellerine sağlık canım. Sevgilerimle...
(Yemek Sevdam)

bırtutamkekik dedi ki...

mmm...
misss..m miss..
olsada bi kase içsemmm:)
ellerinize sağlık...
harika görünüyor..
sevgiler...

durme durme dedi ki...

Soğuk geçecek olana haftaya en çok bu yakıştı herhalde. Hasta çorbam benim. Ellerine sağlık. Sevgilerle...

mutfagabuyrun dedi ki...

hikayesini okumamıştım canım.paylaşımın için teşkk.çorba çok güzel olmuş.ellerine sağlık.öpüyorum.

ihlamurcum dedi ki...

En sevdiğim ama tam tarifini bilmediğim bir çorbaydı.Elinize sağlık

Tijen dedi ki...

Handan'cığım,
O zaman çarşamba akşamı 8'de ekranda buluşmak dileğiyle. Demek ikimiz de aynı yerleri seviyoruz ne güzel.

birincisin dedi ki...

Kış günlerinde içimizi ısıtan hastalara şifa bir çorba..Hikayeyi bilmiyordum,çok hüzünlü paylaşım için teşekkürler..Artık her yaptığımda aklıma gelir..Ellerine sağlık..Sevgiler:)

Ferkay dedi ki...

Handancım ezogelin çorbasını çok seviyorum ama bundan sonra hüzünle içeceğim herhalde..
Ellerine sağlık canım.
Sevgiler..

sibelyalcincom dedi ki...

yarından itibaren kar istanbula gelecek diyorlar hadi bakalım hayırlısı bu soğuk günlerin tabi en güzel lezzeti çorbalar ellerine sağlık canım sevgiler:))

kurabiyeevim dedi ki...

Hikaye çok hüzünlü...:( Artık her yaptığımda aklıma gelir.. Ama bem yine de çok seviyorum..Ellerinize sağlık bu arada.
Sevgilerimle...

http://www.kurabiyeevim.com/sevgililer-gunune-ozel-cekilisimiz/

PAPATYA PRENSES dedi ki...

Çok severim ezogelin çorbasını. tam bu havalara göre..

ellerine emeklerine sağlık canım..

çeşnici Handan dedi ki...

Yorumlarınız için teşekkürler.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...