Köln’den tatilin 2. durağı olan Amsterdam’ a gitmek üzere sabah otelimizden çıkıp Köln ana tren garına gittik ve son derece modern olan hızlı trene bindik(biletleri önceden internetten kolaylıkla alabilirsiniz biz öyle yaptık ve hiç sorun çıkmadı.) Toplam 4 saatlik çok keyifli bir yolculuk ile değirmenlerin ve lalelerin şehrine geldik. Hava Almanya’ya göre daha sıcak olmakla beraber yine de soğuktu ve yağmur vardı. Amsterdam Hollanda'nın başkentidir. Ama hükümeti barındırmaz, yani idari başkent değildir. İdari başkent Lahey'dir. Şehri bölen kanallar sebebiyle şehre "Kuzeyin Venedik'i" tanımlaması oldukça uygundur. 12. yüzyılda Amstel ırmağının kıyısında bir balıkçı köyü olarak kurulan Amsterdam, bugün Hollanda'nın kişi sayısı bakımından en büyük, kültürel ve parasal yönden de en önemli kentidir. Kentte 2005 sayımına göre 742.209 kişi yaşasa da, bu sayı çevresiyle birlikte 1,5 milyonu bulur.

Amsterdam, çoğunlukla 17. yüzyıldan kalma yapılarıyla, Avrupa'daki en köklü kent dokularından birini barındırır. Kentin eski bölümü iç içe geçmiş ay biçimindeki kanallardan oluşur. Bu kanalların iki yakasındaki tarihî evlerin bir bölümü bugün ev, geri kalanı ise, kamu ya da özel işyeri olarak kullanılır.Kanallar zamanında ülkeyi korumak için yapılmıştır. Kanalların üzerinde de yüzen evler (karavan ve bot şeklinde) bulunur. (kaynak. Vikipedi)Yağmur yağdığı için araçla kısa bir şehir turu yaptık ve meşhur yel değirmenlerini fotoğrafladık. Şehir tam bir bisiklet cenneti her yaştan insan bisiklet ile ulaşımının sağlıyor.İstenirse diğer araçlar da ulaşım için kullanılabilir ama yürüyerek pek çok yere rahatlıkla gidilebilir. Ana hatlarıyla şehir 2 günde rahatlıkla gezilip, bitirilebilir. Yağmur yağdığı için ilk günümüzü Amsterdam’ın müzelerine ayırdık.

İlk müzemiz Van Gogh Müzesi: Hollandalı ünlü ressam Van Gogh’un eserlerinin yer aldığı bu müzenin girişinde oldukça uzun bir kuyruk vardı . 200'den fazla Van Gogh eserini görebileceğiniz bu müzede Van Gogh hakkında detaylı bilgi edinme fırsatınız da var. Eserler, kronolojik olarak beş ayrı döneme ayrılmıştır: Netherlands, Paris, Arles, Saint-Remy ve Auvers-Sur-Oise. Eserler gerçekten çok etkileyiciydi.

İkinci müzemiz Rijks Museum : Van Gogh müzesinden çıkınca tabelaları takip ederek 5 dak.lık yürüyüş ile Rijks Müzesine ulaştık. Hollanda’nın en büyük müzesi olan bu müze ülkenin en geniş koleksiyonlarını bünyesinde barındırır. Her yıl bir milyondan fazla kişi müzeyi ziyaret etmektedir. Müze haftanın her günü 9.00 - 18.00 saatleri arasında, Cuma günleri ise 22.00'a kadar açıktır.Jan Steen, Frans Hals, Vermeer ve Rembrandt’ın eserlerini burada görmek mümkündür. 400’den fazla resim bulunan bu müzede ayrıca Hollanda’nın tarihi ile ilgili eserleri de görebilirsiniz. Sanat ve resim ilginizi çekiyorsa bütün bir gününüzü burada geçirebilirsiniz. Müzeye turistlerin ilgisi oldukça fazlaydı ve uzun bir kuyruktan sonra müzeye girebildik. Gerçekten tablolar harikaydı.
Gezdiğimiz diğer müze aynı bölgede bulunan Stedelijk Müzesi oldu. 1895 yılında açılmış olan müze Amsterdam’ın modern sanat müzesidir. Sanatla bu kadar haşır neşir olduktan sonra kendimizi kanal kenarındaki restoranta attık. Hollanda’nın kendine özgü çok fazla yemek kültürü olmadığından Wagamama’da noddle yemeği tercih ettik. Amsterdam’da bu müzeler dışında Anne Frank’in evi, Rembrandthuis (Rembrandt Evi) ve Madame Tussauds Müzesi gezilmesi gereken yerlerin başında geliyor.

Laleler diyarı olan Amsterdam’da ikinci günümüzün büyük bir bölümünü Çiçek pazarı adı verilen bölgede geçirdik. Her renk lale soğanını, envai çeşit çiçek tohumunu buradan alma şansınız var. Çiçekçilerin arasında bulunan peynir dükkanlarında da pek çok çeşit peyniri bir arada görme imkanı oluyor.
19 yorum:
cok guzel anlatmisin sayende gitmis gibi oluyoruz emeklerien saglik
çok güzel ya bende çok gitmek istiyorum yıllardır:)
güzel bir anlatım ve fotoğraflar, teşekkürler.
canım çok güzel yerler görmüşsün bayıldım yazına. BU arada neden adsız çıktın yorumda anlamadım .
Güzel bir paylaşım olmuş ,sevgiler
insanin yasadigi yerleri bir baska gozle okumasi gercekten cok keyifli oluyor. Elinize saglik. Hollandadaki mutfak eksikligini Barcelona fazlasiyla kapatacaktir eminim. Iyi gezmeler...
Avrupa'nın en güzel şehirlerinden birisi.Çok güzel bir yazı olmuş.Van Gogh en sevdiğim ressamlardan.Sevgiler:)
Ooooohhh,
precioso reportaje de Holanda.
Gracias por compartilo.
Un saludo.
Canim benim yaaa...::(( Ben yolunun üstündeydim... Köln`den araba mesafesi Amsterdam`a dogru bir saat geldinmi, bizim evdesim... Bir dahaki sefere bulusalim insallah... Sevgilerimle, güzel bir seyahat diliyorum...::))
Ne güzel resimleyip anlaymışsın yine bayılıyorum vallahi sevgilerimle...
Ahhh inşallah banada nasip olur inşallah o güzel yerleri gezip,görmek..
Süper bir paylaşım olmuş.
Fotoğraflar çok güzel..
Sevgiler canım.
Gittiğiniz yerlere gitmiş kadar olduk.. Fotoğraflar, bilgiler anlatım süper... Paylaşım için teşekkürler
Resimler harika
en çok peynir ve değirmen resmimleri ilgimi çekti...
Yüreğine sağlık......
Çok güzel bir yazı.Lale en sevdiğim çiçek.Sevgiler:)
Handan ablacım ne güzel yazmışsın anşatmışsın kalemine sağlık :)
Almanyada yasamama ragmen gönlümde Hollanda var evlenmden önce ailemle hollandada kalmistik insanlari cana yakin evleri büyük ve temizdir
Iyi tatiller canim
°º✿
º° ✿Olá, amiga!
✿♥ ° ·.Fotos muito bonitas.
°º✿ Gostei muito.
º° ✿✿♥ ° ·.Bom domingo!
Beijinhos.
Brasil
paylaşım için teşekkürler cok bilgilendirici olmuş...
Nefis bir tatil olmuş Handancım, gelecek durağı bekliyorum :)
Yorum Gönder