30 Haziran 2011 Perşembe

Gazpacho


Bu sene yaz gelmeyecek gailba. Sabah başka hava, öğlen başka hava, akşam başka hava. Sıcak günleri göremiyoruz ama ben sıcak yaz günleri için güzel bir alternatif olarak size İspanyolların meşhur soğuk çorbası Gazpacho'nun tarifini vermek istiyorum. Umarım yapılması çok kısa ve kolay olan ama bir o kadar da lezzetli bu soğuk çorbayı içebileceğimiz sıcak yaz günlerine bir an önce kavuşuruz. Afiyet olsun.
Malzemeler: 4 kişilik
1 kilo doğranmış domates
1 tane doğranmış salatalık
2 dilim ekmek içi
1 tane doğranmış kırmızı biber
2 diş dövülmüş sarımsak
2 yemek kaşığı sirke
tuz
Hazırlanışı:
Doğranmış domatesler, doğranmış salatalık, dövülmüş sarımsak, doğranmış kırmızı biber, ekmek içi ve bir su bardağı soğuk su bir blender'da iyice karıştırılır. İyice karışan karışım süzgeçten geçirilerek bir kaba süzülür. İçine tuz ve sirke ilave edilip, karıştırılır. Bir, iki saat mümkünse bir gece buzdolabında ağzı kapalı olarak dinlenmeye bırakılır. Servis için kaseye alınan çorbanın içine buz parçacıkları atılarak soğuk olarak servis yapılır.
AFİYET OLSUN.

29 Haziran 2011 Çarşamba

Kabaklı Cacık

Cacık sıcak yaz günlerinin vazgeçilmezidir. Yemeklerin yanında olduğu kadar tek başına da tüketilebilir. Her zaman salatalık ile yaptığım cacığı bu sefer kabak ile denedim. Gayette güzel oldu. Size de öneririm. Afiyet olsun.
Malzemeler:
2 su bardağı yoğurt
2 adet kabak
1 diş sarımsak
tuz
dereotu
zeytinyağı
Hazırlanışı:
Yoğurt karıştırılarak ezilir. İçine oldukça küçük (çentik şeklinde) doğranan kabak, dövülmüş sarımsak ve tuz eklenerek karıştırılır. Üzerine su eklenerek karıştırılır. (Kıvamı ayrandan koyu olmalıdır) Üzerine zeytinyağı gezdirilip, doğranmış dereotu konularak servis edilir.
AFİYET OLSUN

27 Haziran 2011 Pazartesi

Kadınbudu Köfte


Herkese güzel bir hafta dilerim. Günler ne kadar çabuk geçiyor senenin yarısına Haziran ayına ve Haziran’ın da son haftasına geliverdik. Haftaya ister sıcak, ister soğuk yenilenebilen tadı her zaman güzel olan Kadınbudu köfte tarifi ile başlamak istedim. Afiyet olsun.

Malzemeler: (15 adet)
500 gr. Dana kıyma
-1 kahve fincanı haşlanmış pirinç
-1 adet kuru soğan
-1 adet yumurta
-1 demet kıyılmış maydanoz
- tuz
- karabiber
- kırmızı biber

Kızartmak için:
yeterli miktarda sıvı yağ
yeterli miktarda un
-2 adet yumurta yeterli miktarda galeta unu

Hazırlanışı:
Kuru soğan yemeklik olarak doğranır. Kıymanın yarısı ve doğranan soğan bir tavada kavrulur.. Kavrulunca kenara alınıp, soğumaya bırakılır. Diğer tarafta kıymanın kalan yarısı bir kaba konulur. Üzerine soğumuş olan kavrulmuş kıyma, haşlanmış pirinç, kıyılmış maydanoz, tuz, karabiber, kırmızıbiber konulur ve üzerlerine yumurta kırılır. Hepsi iyice yoğurulur ve köfte harcı hazırlanır. Köfte harcından parçalar alınarak avuç içinde şekil verilir. Köfteler sırası ile una, çırpılmış yumurtaya ve galeta ununa bulanıp, derin dondurucu da 20 dak. dinlenmeye bırakılır. Dinlendirilen köfteler kızgın yağda kızartılır. Sıcak olarak servis yapılır. Afiyet olsun




26 Haziran 2011 Pazar

Kahve Dünyası Dondurma Festivali

Kahve Dünyası’nın yepyeni dondurma koleksiyonunu kutlamak için yapılan "Kahve Dünyası Dondurma Festivali" şehir şehir dolaştı. Mayıs ayında başlanan turne kapsamında; Bursa, Bodrum, İzmir ve Denizli sokaklarını şenlik yerine çeviren “Dondurma Festivali” büyük ilgi gördü.Taze, günlük ve katkısız dondurma koleksiyonunu tanıtmak için rengârenk bir festival düzenleyen Kahve Dünyası, mağazalarının bulunduğu şehirlerin sokaklarını adeta şenlik yerine çevirdi. Yaz günlerinin enerjisini ve dondurmanın ferahlatıcı lezzetini yansıtan “Kahve Dünyası Dondurma Festivali”, ziyaret ettiği şehirlerde insanları hem eğlendirdi hem de yepyeni lezzetlerle tanıştırdı. Peki “Kahve Dünyası Dondurma Festivali” nereleri dolaştı ve neler yaşandı?


Mayıs ve haziran aylarında farklı şehirlerde yapılan “Kahve Dünyası Dondurma Festivali” ilk olarak Bursa’daydı. 7 Mayıs Cumartesi günü Anatolium AVM’de, 8 Mayıs Pazar günü ise Zafer Plaza ve Korupark AVM’deki Kahve Dünyası mağazalarında yapılan “Dondurma Festivali”nde jonglörlere ve poi şovu yapan gösteri ekibine eğlenceli şarkılar çalan kalabalık bir bando eşlik etti. Bursa’da iki gün boyunca ikramlar yapıldı. Ayrıca ikramların yanı sıra festivale özel yapılan indirimler de Bursalıları sevindirdi.


Kahve Dünyası “Dondurma Festivali” Bursa’nın ardından Bodrum’un yolunu tuttu. Festival tüm neşesiyle 21 Mayıs’ta Bodrum Turgutreis’teydi. Kahve Dünyası, Bodrum’da yaz sezonu açılırken Turgutreis sokaklarına eğlence getirdi. 10 kişilik bir bando ekibi, jonglörleri ve maskotlarıyla Kahve Dünyası mağazası önünden hareket eden “Dondurma Festivali”; sokakları, meydanları, pazar yerlerini dolaşarak Turgutreis’in hafta sonuna renk kattı.


Kahve Dünyası Dondurma Festivali” 3, 4 ve 5 Haziran’ı oldukça yoğun geçirdi ve iki şehrimizi birden ziyaret etti. Öncelikle İzmir’e giden festival ekibi, 3 Haziran’da Alsancak Kahve Dünyası mağazası ve Alsancak bölgesinde, 4 Haziran’da ise Agora AVM Kahve Dünyası mağazasında ve çevresindeydi.Festivale İzmirliler büyük ilgi gösterirken, Kahve Dünyası da bu dünya güzeli şehirde karşılaştığı herkese bol bol ikram yaptı.



Dondurma Festivali ertesi gün Denizli’deydi. Çamlık ve Teraspark Outlet AVM’den yola çıkan festival, yakın çevredeki sokakları ve parkları dolaştı. Denizlililer, hoş bir sürpriz gibi karşılarına çıkan; bandonun, tahta bacakların, poi’cilerin ve jonglörlerin eğlenceli gösterisini keyifle izledi. Kahve Dünyası gün boyunca, en lezzetli ürünlerinin bol bol ikramını yaptı.
“Kahve Dünyası Dondurma Festivali” turnesine devam edecek.
Bu yaz Kahve Dünyası’nın dondurma yazı olacak.

25 Haziran 2011 Cumartesi

Kahve Dünyası'ndan Günlük, Taze, Katkısız Dondurmalar…

Geçtiğimiz haftasonu sevgili İpek Hanım'ın daveti üzerine Kahve Dünyası Dondurma Kolleksiyonu Tanıtım Toplantısı'na katıldım. Kalamış'taki Kahve Dünyasında gerçekleşen etkinliğe çok kısa bir süre katılabilmeme rağmen bu yazı “Kahve Dünyası’nın dondurma yazı” yapmak için Kahve Dünyası'nın hazırlamış olduğu yepyeni dondurma koleksiyonunu tadıp, konuya ilişkin bilgileri edinme imkanı buldum.



Kahve Dünyasının güzel lezzetleri ile yaptığımız kahvaltının ardından İpek Hanım'ın Hoşgeldiniz Konuşması ile etkinliğe geçildi.



Kahve Dünyası Marka ve Kurumsal İletişim Yöneticisi Eda Terçin Dondurma hakkındaki genel bilgileri verdikten sonra bizlere Kahve Dünyasının yeni Dondurma Kolleksiyonunu tanıttı.Kahve Dünyası 2011 yazına yepyeni dondurma koleksiyonuyla giriyor. Dondurmalarını %100 doğal sahlepten, sorbelerini ise gerçek meyveden üreten Kahve Dünyası’nın dondurma koleksiyonunda 8 çeşit dondurma, 3 çeşit sorbe bulunuyor.Koleksiyonun yıldızı ise elbette Kahve Dünyası klasiği KUPAKUPlar…



Dondurmalar; kaymaklı, vanilyalı, bitter çikolatalı, sütlü çikolatalı, karamelli, damla sakızlı, Türk kahveli ve fıstıklı seçeneklerinden oluşuyor. Sorbeler ise çilekli, frambuazlı ve limonlu. Günlük olarak üretilen dondurmaların yapım aşamasında hiçbir katkı maddesi kullanılmıyor. Sorbeler de gerçek meyveden üretiliyor.




Karamelli, Kaymaklı




Kahve Dünyası’nda dondurmanızı ister külahta, ister kornet tabakta, isterseniz de çikokap içinde alabilirsiniz. Bir de Kahve Dünyası klasiği KUPAKUPlar var. KUPAKUPlar da bu yaz için yenilendi.


Meyveli, çikolatalı, karamelli ve kahveli olmak üzere toplam 4 çeşit KUPAKUP, lezzetli soslarla süslendi. Menüdeki seçenekler dışında istediğiniz dondurma çeşidini kullanarak kendi KUPAKUP’unuzu da yaratabilirsiniz.


Karamelli Kupakup


Kahve Dünyası’nın bu enfes dondurmalarını özel soğuk muhafaza paketleri içinde evinize de götürebilirsiniz. Hatta yine Kahve Dünyası’ndan alabileceğiniz soslarla dondurmanızı süsleyerek daha keyifli bir hale getirebilirsiniz. Üstelik bu lezzetleri doya doya yemeniz bir de kampanya var: 1 kilo dondurma alana 1/2 kilo dondurma da Kahve Dünyası’nın hediyesi!


Geçen yılın gözdesi yoğurtlu dondurma bu yaz dondurma sevenler için yenilendi. Yoğurtlu dondurmanızı farklı lezzetlerdeki sos ve süsleme çeşitlerinden seçerek damak tadınıza en uygun haline getirebiliyorsunuz.Yoğurtlu dondurma; yoğurt tadında, dondurma soğukluğunda bir ürün. Yoğurtlu dondurmanın, düşük kalorili olması ve probiyotik özelliği nedeniyle vücudumuz için oldukça faydalı olduğunu da belirtelim.
Bunaltıcı yaz sıcakları Kahve Dünyası dondurmalarıyla bu yıl çok rahat geçecek. Kahve Dünyası dondurmaları hem serinletecek hem de eşsiz lezzetleriyle mutluluk verecek. Canınız dondurma istediğinde mutlaka Kahve Dünyası’na uğrayın.

23 Haziran 2011 Perşembe

Reyhanlı Kabak Dolması

Hepinize güzel bir gün dilerim. Bugün blogumun ilk günlerinde yayınladığım bir tarifİmi mevsimi olduğu ve çok sevdiğim için yeniden yayınlamak istedim. Bilenler bilir ama bilmEyenlerin de en azından bir kez denemelerini tavsiye ederim. Afiyet olsun.
Malzemeler:(5 kişilik)
1 kg. ince kabak
1 su bardağı kısırlık bulgur
250 gr kıyma
1 adet kuru soğan
bol miktarda kurutulmuş reyhan
tuz
üzeri için:
istenilen miktarda yoğurt
2 diş sarımsak
zeytinyağı
istenilen miktarda kırmızı biber
Hazırlanışı:
Kabakların üst kabukları tırtıklı olarak soyulur.Halka şeklinde kesilip, içleri kabak oyucu ile çıkarılır. Ayrı bir kaba kıyma, küçük küçük doğranmış soğan, yıkanmış bulgur, tuz ve çok bol reyhan konulur. Tüm malzemeler iyice yoğurularak dolmanın iç harcı hazırlanır. Bu iç harç kabakların içine doldurulur ve içi dolu kabaklar tencereye dizilir.

Tencereye kabakların yarısını biraz geçecek kadar su konulur ve kısık ateşte
kabaklar yumuşayana kadar pişirilir. (İstenirse arada sırada kabaklar döndürülebilir)Pişince kabaklar tencereden alınır.


Diğer tarafta dolmanın üzerine dökülecek sos için yoğurt ile sarımsak karıştırılır. Ayrı bir kapta da yağ ile kırmızı biber kızdırılır. Sevis tabağına alınan kabak dolmalarının üzerine önce sarımsaklı yoğurt ve ardından kızdırılmış kırmızı biber dökülür ve servis edilir.
AFİYET OLSUN

21 Haziran 2011 Salı

Arpa Şehriye Pilavı

Herkese güzel bir gün dilerim. Bugün yılın en uzun günü o yüzden en sevdiğim gün bugündür. Hergün keşke böyle aydınlık ve güzel olsa kışın havanın erkenden kararmasından nefret ediyorum neyse o günleri daha yeni atlattık yaz günlerinin tadını çıkaralım. Arpa şehriye bizde çorba kadar pilavda da çok sevilir. Et yemeklerinin yanında yoğurt ya da cacık ile sunulur. Bugün soframızda olsun dedim ve yapımı çok kolay bu tarifi sizlerle paylaştım. Afiyet olsun.
Malzemeler:(4 kişilik)
1,5 su bardağı arpa şehriye
3 su bardağı sıcak su
1 yemek kaşığı tereyağı
2 yemek kaşığı zeytinyağı
tuz
Hazırlanışı:
Tencereye tereyağı ve zeytinyağı konulur ve ısıtılır. İçine şehriyenin yarısı konulur ve renkleri hafif dönene kadar kavrulur. Şehriyelerin rengi hafif dönünce kalan şehriye eklenir, sıcak su ve tuz konulur. Kapağı kapalı olarak pişirilir ve suyu çektirilir. Suyunu çekince altı kapatılır, ağzına kağıt havlu konulup ağzı kapalı olarak demlenmeye bırakılır. 10-15 dak. demlendikten sonra servis tabağına alınıp, servis yapılır.
AFİYET OLSUN

18 Haziran 2011 Cumartesi

Kürdanda Sosisli Yufka Cips

Herkese güzel bir haftasonu dilerim. Bugün haftasonu kahvaltılarınız, çay saatleriniz için özellikle çocukların severek yiyeceği bir atıştırmalık önereceğim. Bu sevimli atıştırmalık genelde kzartılarak yapılıyor ama ben fırında yapıyorum ve son derece hafif oluyor ama siz isterseniz kızartabilirsiniz. Bu sosisli cipsler çocuklarınızın yaşgünlerinde de bir alternatif olabilir.Afiyet olsun.
Malzemeler:(3 kişilik)
1 tane yufka
3 tane sosis
yeterli miktarda Kürdan
Hazırlanışı:
Yufka dörde katlanır. Bir gazoz kapağı ile yufkadan yuvarlaklar kesilir. Sosiste ince ince dilimlenir. Kürdana 4,5 yufka, 1 sosis tekrar 4,5 yufka ve sosis şeklinde dizilir. Tüm sosis ve yufkalar aynı şekilde kürdanlara takılır ve fırın ızgarasına dizilir. Önceden ısıtılmış fırında 180 C'de yufkalar ve sosisler kızarana kadar pişirilir. Yufkalar kıtır hale gelip, sosisler pişince fırından alınır ve sıcak sıcak servis yapılır.
AFİYET OLSUN.

15 Haziran 2011 Çarşamba

Chicago -Signature Room

10 günlük bir aradan sonra merhaba. İş nedeniyle Amerika'daydım ve yeni döndüm. Bu süre zarfında bloglarınızı izleyemedim ve Sofra Dergisinin güzel etkinliğine ne yazık ki katılamadım. Ayağımın tozu ile Amerika'dan bir kaç minik notu sizinle paylaşmak istiyorum. Yolunuz Amerika'da Chicago şehrine düşerse mutlaka gitmenizi önereceğim bir restoran var.


Şehirdeki Hancock Tower'ın 95 ve 96. katlarında bulunan bu muhteşem manzaralı restoran ve bar "güneşin batışının izlenmesi gereken yer" olarak anılmaktadır. Aşağıya bakıldığında Lake Shore Otoyolu, Navy Pier, Michigan Gölü ve Şehir Merkezi ayaklarınızın altına serilmektedir. Asansör ile 39 saniye gibi rekor bir hızla çıkılan restoran ve barda tüm katı kaplayan camlar sayesinde bütün şehri baştan aşağıya izleyebilirsiniz.


344 metre ve 100 kat ile şehrin ikinci büyük gökdeleninde bulunan restorana rezervasyon yapmadan gitmemek gerekiyor. Fiyatların pahalılığına karşı yemeklerinde fazla bir özellik olmadığı için bu parayı vermeden manzarayı izlemek isteyenler restoranın bar kısmını tercih ediyorlar. Duvarlarının üst kısımları resimlerle kaplı bu restorandan enfes Chicago manzarasını izlemek için bir akşam yemeği yemek ve o parayı ödemek sanırım değer.

Restorandan çektiğim bir Chicago görüntüsü

Gökdelenlerin en üst katında bulunan havuzlardan biri çektiğim fotoğraflardan birinde yer almış.


Bu arada Amerika'da ayak üstü yenilebilecek pek çok farklı lezzetler bulunmaktadır. Bunlardan Amerikalıların et ve mısırdan sonra en çok tercih ettikleri tat:Potato Skins (Patates Kabuğu). Restoranlarda başlangıç olarak getirilen bu lezzetli patatesler pek çok cafede tek başına da tüketiliyor. Patates kabuğunun içine yumurta, peynir ve çeşitli etler konularak pişirilen bu harika atıştırmalıklar genelde yanında mayonez ya da farklı soslar ile servis ediliyor.


Amerika'da en sevilen bir başka lezzet ise:Bagel (Amerikan Simidi) Özellikle kahvaltılarda yenilen bu simitler günün her saati atıştırmalık olarak cafelerde bulunuyor.Eskiden sade olarak hazırlanan bagel’lar zamanla susamlı, haşhaşlı, tarçınlı, üzümlü gibi çeşitlerle zenginleştirilmiş.
Yanında krem peynir ile servis edilen bagel bizim simidimizin tadına asla ulaşamaz ama Amerika'da denemenizi önereceğim bir tat.

Amerika'dan minik notlarım şimdilik bu kadar artık sizleri ziyaret edip, bir haftada ne ciciler yapmışsınız bakmaya başlayayım.

6 Haziran 2011 Pazartesi

Folyoda Levrek


Herkese güzel bir hafta dilerim. Haftaya bir balık tarifi ile başlamak istiyorum. Balığı ızgara ya da fırında yapmayı tercih ediyorum. Fırında yaparken de buğlamayı çok sevmediğim ve kuru olmaması için folyoda soslu olarak yapıyorum.
Malzemeler( 2kişilik)
1 paket Iglo Akdeniz Levreği
1 tatlı kaşığı tereyağı
1 limonun suyu
tuz
karabiber
4 tane defne yapağı
yanında garnitür olarak:
1 paket Iglo kendi buharında pişen sebzeler
Hazırlanışı:
Iglo levrek poşetinden çıkarılır ve çözülmesi beklenir. Çözülünce aliminyum folyonun içine konulur. Diğer tarafta yumuşamış tereyağı, tuz, karabiber ve limonun suyu iyice karıştırılır ve sos hazırlanır. Bu sosun yarısı levreğin üzerine sürülür ve bir miktarı folyonun içine dökülür. 2 tane defne yaprağı folyonun içine konulur. Folyo kapatılır ve kenarları içe doğru kıvrılır. İkinci levrek içinde aynı işlemler yapılır ve sosun kalanı ikinci balığa dökülür. Folyo da bıçakla bir iki delik açılır. Önceden ısıtılmış fırında 175 C'de 15 dak.pişirilir. Pişince servis tabağına alınır ve yanında buharda pişirilen Iglo sebzeler ile sıcak sıcak servis yapılır.
AFİYET OLSUN.

5 Haziran 2011 Pazar

Mövenpick Dondurma Günleri


Geçtiğimiz günlerde Kuruçeşme Aşşk Cafe'de "Mövenpick Dondurmaları"nın bir etkinliğine katıldım. Çok güzel bir akşam da yemek blog yazarlarının birarada olduğu eğlenceli saatler geçirdim.



Dondurmanın yemeklerle kombinasyonu ve uyumunu anlatan menümüzü sırayla tadarken aynı zamanda 03- 12 Haziran günleri arasında gerçekleşecek olan Mövenpick Dondurma Günleri hakkında bilgiler aldık.



Bizleri gerek Dondurma günleri hakkında, gerekse yaptığı çalışmalar hakkında bilgilendiren Eyüp Kemal Sevinç 'in bizlerle olması geceye ayrı bir değer kattı.





İlk kez gerçekleşecek olan Mövenpick Dondurma Günleri birbirinden farklı dondurmalı lezzetler, çeşitli aktiviteler ve sürprizlerle 3 Haziran'da başladı. 12 Haziran'a kadar devam edecek olan ve İstanbul'da Bağdat Caddesi, Ulus, Nişantaşı, İstiklal Caddesi, Cihangir, Pera, Palladium ve Akmerkez Alışveriş Merkezleri, Bebek ve sahil şeridindeki restoran, café ve bar gibi seçkin lezzet noktalarının dahil olacağı Dondurma Günlerinde İsviçreli gurme dondurma ustası Mövenpick'in özel olarak hazırladığı tariflerini ve dondurmalı menülerini Aşşk Café, Bebek Otel, Bistro 33, Celine’s Café & Grill, Cookshop, Dinette, Taksim Faros Restaurant, Grissini, Hardal, Hayal Kahvesi, İst Cafe, Junction Pera, Kırıntı, La Sirene, Mirror, Mövenpick Otel, Pasta Presto, Rose Marine Cihangir, S Café, TXM People’s Café & Brasserie, Zanzibar ve Palladium AVM’de yer alan Mövenpick Kiosk’un da aralarında bulunduğu pek çok restoran, café ve barın menülerinde sunacak. Ayrıca etkinlikler kapsamında Palladium AVM'de yer alan Mövenpick Kiosk'ta düzenlenecek olan Kör Tadım aktivitesinde kendilerine sunulan farklı Mövenpick dondurma ve sorbe tatlarının tümünü doğru bilen katılımcıları sürpriz hediyeler bekliyor olacak. Ayrıca Delicatessen ve EKS Mutfak Akademisi‘nde Mövenpick dondurmaları yeni lezzetlerle tanışmak isteyen gastronomi tutkunlarını ve güzel vakit geçirmek isteyen amatör katılımcıları hedefleyen yemek atölyeleri düzenlenecek.
Bu aktiviteleri kaçırmayın ve 12 Haziran'a kadar bu güzel tatlardan deneyin derim.

4 Haziran 2011 Cumartesi

Kahvaltı Bohçası


Herkese güzel bir haftasonu dilerim. Bugün hava gerçekten yazın geldiğini hissettiriyor tabi iki gün sonra nasıl olur bilinmez. Haftasonunun uzun kahvaltıları ya da çay saatleri için size bir önerim var. İstediğiniz her türlü iç malzemeyle yapabileceğiniz bu minik bohçaları çocuklar da severek yiyorlar. (Tarifin orjinali Sofra Dergisinin Özel Çay Saati Kitabında sebzeli olarak yapılmış ben bunu iç malzemelerini değiştirerek kahvaltı için uyarladım) Afiyetler olsun.
Malzemeler: 4 kişilik
3 adet yufka
istenilen miktarda sosis
istenilen miktarda jambon
yarım su bardağı rendelenmiş kaşar
tuz
4 adet maydanoz sapı
Yufka harcı için:
1 adet yumurta
1 yemek kaşığı zeytinyağı
yarım çay bardağı süt
Üzeri için:
2 adet yumurta sarısı
1 yemek kaşığı zeytinyağı
1 yemek kaşığı süt
Hazırlanışı:
İç harcı için haşlanmış sosis ve jambon bir kabın içine minik minik doğranırlar. Üzerine rendelenmiş kaşar ve tuz eklenir ve hepsi karıştırılarak harmanlanır.(Bu iç harcına istediğiniz herşeyi koyabilirsiniz) Yufkalar düz bir zemine yayılıp, 20 cm.çaplı bir tabak yardımı ile daire şeklinde kesilir. Kenarlardan artan yufkalardan 12 cm. çaplı tabak ile küçük daireler kesilir. Bu arada yufka harcı için yumurta, zeytinyağı ve süt iyice çırpılarak karıştırılır. Düz zemine önce büyük yuvarlak yufka üstüne de küçük yuvarlak yufka konulur. Üzerine yufka harcından sürülür. Tüm yufkalar aynı şekilde hazırlanır ve sosisli iç harç yufkaların içine pay edilir. Yufkalar bohça şeklinde toplanır. Maydonoz sapları kaynar suya atılır çıkarılır ve buzlu suya konulur. Bohçaların ağızları bu maydanoz sapları ile bağlanır. Tüm bohçalar yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizilir. Üzerlerine yumurta sarısı, zeytinyağı ve süt karıştırılarak hazırlanan üst sosundan sürülür. Önceden ısıtılmış fırında 180c'de 8-10 dak. pişirilir. Pişince servis tabağına alınır ve sıcak olarak çayla beraber servis yapılır.
AFİYET OLSUN

1 Haziran 2011 Çarşamba

Bezelye Salatası


Herkese iyi akşamlar. Bezelyeyi bu mevsim fazlaca tüketmeye çalışırım. Etlisi ni yanında pilav ve cacık ile çok severim. Sıcak günlerde de bezelyeyi tek başına salata olarak yemeyi tercih ederim. İçine eklenen malzemelerin çeşidi oldukça fazla olan salatamın buyrun tarifine.
Malzemeler: (4 kişilik)
2 su bardağı haşlanmış bezelye
2 adet havuç
2 adet kırmızı biber
2 adet yeşil biber
yarım demet taze soğan
1 demet dereotu
1 limonun suyu
zeytinyağı
tuz
Hazırlanışı:
Haşlanmış bezelye, küçük küçük doğranmış havuç, kırmızı biber, yeşil biber, ince kıyılmış taze soğan ve dereotu bir kaba konulur.(Bu karışıma istediğiniz farklı malzemeleri de ekleyebilirsiniz) Limonun suyu, tuz ve zeytinyağı da karışıma eklenir ve hepsi iyice karıştırılır. İyice harmanlanan salata salata tabağına alınarak servis yapılır.
AFİYET OLSUN.

Mimlendim

Sevgili Fransa'lı Gelin beni mimlemiş. Kendisine teşekkür ederim.

MİM KONUSU;

Blog yazma yeriniz neresi? = Evim
En iyi , en rahat nerede yazıyorsunuz? Salondaki koltugumda
Kimlerin haberi var? = Yakın çevremin
İş yerinde veya evde ya da başka nerede yazıyorsunuz kim biliyor o çevreden? = Sadece evde yazıyorum ve ailem biliyor.

Ben de bu soruları ve mimi yanıtlamak isteyen herkese gönderiyorum.

İyi akşamlar.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...