27 Nisan 2011 Çarşamba

Kaparili Bulgur Pilavı


Herkese iyi akşamlar. Hafta ortasına geliverdik zaman çabuk geçiyor, Nisan bitiyor ama havalar hala soğuk ne zaman bahar gelecek bilmiyorum. Havalar soğuk olduğu için enerji veren yemeklere devam deyip, bulgur pilavı tarifi vermek istiyorum. Ama tariften önce bu pilavda kullandığım ve özellikle salatalarda, et ve balıkları çeşnilendirmede kullanılan kaparinin faydalarından bahsetmek istiyorum.
Kapari vitamin ve mineral bakımından zengin bir bitkidir.
Böbrek hastalıklarına iyi gelir, idrar söktürür.
Kuvvet verir, iştah açar.
Mide rahatsızlıklarına ve ülsere iyi gelir.
Karaciğer fonksiyonlarının düzenlenmesine yardım eder. (Kaynak: Sofra Dergisi)
Malzemeler: (6 kişilik)
Yarım su bardağı kapari
2 su bardağı pilavlık bulgur
300 gr.kuşbaşı dana eti
3 su bardağı sıcak su
2 adet orta boy soğan
1 yemek kaşığı salça
2 yemek kaşığı zeytinyağı
2 yemek kaşığı tereyağı
tuz
Hazırlanışı:
Et küçük bir tencerede suyunu salıp, yeniden çekene kadar kavrulur. Üzerini geçecek kadar su eklenir ve yumuşayıncaya kadar pişirilir. Zeytinyağı bir tencerede ısıtılır, içine küçük küçük doğranmış soğan eklenir ve kavrulur. Üzerine salça ve yıkanmış, süzülmüş bulgur eklenir. Birkaç dakika kavrulduktan sonra sıcak su ve pişmiş et ilave edilir. Tuzu konulur, tencerenin kapağı kapatılıp kısık ateşte pişmeye bırakılır. Diğer tarafta kapariler sudan geçirilir. Tereyağı bir tavada ısıtılır ve üzerine kapariler eklenir. Kısık ateşte karıştırılarak bir kaç dakika sotelenir. Pilav suyunu yarı yarıya çekince kapari üzerine eklenir, karıştırılır. Suyunu tamamen çekince tencerenin üstüne kağıt havlu konulup, kapağı kapatılır. 10 dak. demlendikten sonra servis tabağına alınır ve sıcak olarak servis yapılır. (Tarif: Sofra Dergisi)
AFİYET OLSUN


25 Nisan 2011 Pazartesi

Domates Carpaccio arasında Avakadolu Karides


Herkese güzel bir hafta dilerim. Bir hafta ayrılıktan sonra tekrar beraberiz. İş seyahatleri nedeniyle bloguma tarif eklemem aksıyor ve elimde pekçok tarif birikiyor. Bugün de uzun süredir yayın için sırasını bekleyen bir tarif var. Geçtiğimiz Mart ayında katıldığım Yudum Zeytinyağının etkinliğinde denediğim Domates Carpaccio arasında Avakadolu Karidesi çok beğendiğim için (Avakadoyu ilk defa beğenerek yediğim bir tarif) ilk fırsatta evde hemen denedim. Bugün de tarifini sizlerle paylaşıyorum. Özellikle avakado sevenlere öneririm. Afiyet Olsun (Tarif: Yudum Etkinliğinden)
Malzemeler:
1 kg. iri (jumbo) karides
1 kg. domates
2 adet olgun avakado
1 adet limon
1 tatlı kaşığı ince kıyılmış taze tarhun
1 tatlı kaşığı ince kıyılmış taze fesleğen
1 tatlı kaşığı ince kıyılmış taze kekik
2 diş sarımsak
4 çorba kaşığı sızma zeytinyağı
tuz
kara biber
kırmızı biber
Hazırlanışı:
Karidesler ayıklanır, sırtlarındaki barsakları çıkarılır ve bol su ile yıkanır. Bir tavaya bir çorba kaşığı zeytinyağı konulur. Dövülmüş sarımsak tavaya konulur ve bir iki dakika kavrulur. Karidesler de tavaya eklenir 5, 6 dak pişirilir ve soğumaya bırakılır. Avakadolar derin bir kaba doğranırlar. Üzerine limonun kabukları rendelenir, suyu sıkılır. İnce ince doğranmış taze otlar da eklenir. 2 çorba kaşığı zeytinyağı, tuz, karabiber, kırmızı biber de konulur ve hepsi karıştırılıp, harmanlanır. Karidesler 2, 3 parçaya bölünür ve avakadolu karışıma ilave edilir, karıştırılır. Diğer tarafta domateslerin kabukları soyulur, dörde bölünür ve çekirdekleri çıkarılır. Domatesler yaprak şeklinde ince ince kesilir, tuz ve karabiber serpilir. Form çemberinin içine 3,4 adet yaprak domates tabanı kaplayacak şekilde konulur. 3, 4 kaşık avakadolu karidesli karışım çemberin içine domateslerin üzerine eklenir. Üstü domates yapraklarıyla kaplanır. Çember servis tabağına alınır, çember çıkarılır ve bir çorba kaşığı zeytinyağı üzerine dökülür ve bir karides en üste oturtularak servis yapılır.
AFİYET OLSUN.

23 Nisan 2011 Cumartesi

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız Kutlu Olsun

Geçen sene zaman zaman blogumda çocuk çeşniciler yer alıp güzel tariflerini bizlerle paylaştılar. Sevgili Yağız 23 Nisan Çocuk Bayramında tahinli Kek tarifini vermişti.



Mis Kokulu Defnem blog yaşantısına burada başlayıp, mutfağa girmiş ve bizlere tüm çocukların içmesi gereken ballı muzlu sütün tarifini vermişti.




Sevgili Ecem nefis Çilekli Krem Şokola tarifini bizlerle paylaştı.




Çocuk Çeşnicilerin ablası güzel Selin de önümüzdeki günlerde bizlere harika tarifler verecek.



Geleceğimiz, gözbebebeğimiz, en değerli varlıklarımız siz çocukların, başta Yağız, Defne, Ecem ve Selin olmak üzere hepinizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu olsun. Onu koruyun, kollayın ve ona sahip çıkın.



Sevgilerimle.

18 Nisan 2011 Pazartesi

Kağıt Kebabı


Herkese güzel bir hafta dilerim. Bu hafta yağmurla başlayıp, soğuk geçecek bir hafta olacakmış umarım bu son soğuk hafta olur da artık Bahar'a ulaşırız. Haftaya çok sevdiğim lezzetlerden biri olan Kağıt Kebabı ile başlamak istedim. Bu hafta tüm Trakya Bölgesini kapsayan iş gezim nedeni ile ne yazık ki sizlerle başka bir tarif paylaşamıyacağım. Haftasonuna kadar bu tarifim ile başbaşa olacaksınız. Haftasonu görüşmek üzere sevgiyle kalın.
Malzemeler:
yarım kilo kuşbaşı et
1adet kuru soğan
2 adet havuç
2 adet patates
1 su bardağı haşlanmış bezelye
2 adet domates
zeytinyağı
kekik
tuz
karabiber
Hazırlanışı:

Tencereye zeytinyağı konulup, ısıtılır. Etler tencereye eklenir ve çevrilerek kavrulurlar. Üzerine küçük küçük doğranmış soğan eklenir ve soğan pembeleşene kadar birlikte pişirilirler. İçine önce küçük küçük doğranmış havuç, biraz çevrildikten sonra küçük küçük doğranmış patates ve en son olarak da haşlanmış bezelye katılır. Birlikte çevrilerek harmanlanırlar. Doğranmış domates ve baharatlar da katılır ve hepsi bir iki dak. daha birlikte pişirilirler. Diğer tarafta yağlı kağıtlar kesilerek hazırlanırlar. İçlerine harçtan konulur ve kağıt katlanarak kapatılır. Üzerinde bıçak yardımıyla bir iki hava deliği açılır. Fırın tepsisine konulurlar. Tepsinin içine bir miktar su konulur ve kağıtların üzerine de bir iki su damlası serpilir. Önceden ısıtılmış fırında 180 C'de 15-20 dak. pişirilir. Pişince fırından alınıp, kağıt ortadan kesilerek açılır. Servis tabağına kağıdı ile alınan yemek sıcak olarak yanında sade pilav ve cacık ile servis edilir.
AFİYET OLSUN

17 Nisan 2011 Pazar

Vedat Başaran ve NAR Gourmet ile nefis bir lezzet sohbeti…


Geçtiğimiz günlerde Hepsi Hikaye'de nefis bir yemek sohbeti vardı. Vedat Başaran Nar Gourmet'nin lezzet sohbetinde katılımcıları lezzetlerin kökenine doğru iştah açıcı bir yolculuğa çıkardı. Nar Gourmet lezzet danışmanı, gastronomi uzmanı Vedat Başaran Bebek'teki Hepsi Hikaye'de düzenlenen sohbette lezzetseverlerle buluştu. Bebeklilerin, lezzetseverlerin, gıda sektöründen temsilcilerin katıldığı sohbet "Doğal ve Bölgesel Lezzetlerin Geleneksel Türk Mutfağındaki Yeri ve Zaman İçindeki Gelişimi" başlığı altında yapıldı. Yoğun iş tempoma rağmen İpek Hanım'dan böyle bir davet alınca ve bu güzel gruptaki tek yemek blog yazarı olacağımı öğrenince uzun bir süre sonra ilk kez, gelen pekçok güzel davetten birini kabul edip, iş çıkışı soluğu Bebek'te Hepsi Hikaye'de aldım. Girişte Nar Gourmet Genel Müdürü Samir Bayraktar, Nar Gourmet Yönetim Kadrosu ve İpek Hanım bizleri güler yüzleriyle karşıladılar. Bu esnada Vedat Başaran ile tanışmak da benim için büyük bir onur oldu. Seçkin konukların katıldığı sohbette Vedat Bey bizi harika bir lezzet yolculuğuna çıkardı. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım bu yolculukta tarihi İpekyolunun lezzetlerimize etkisi, karabiberin bulunuşu, baklavanın keşfi gibi noktalara değindi. Pirincin diğer ülkelere göre Türkiye'de kullanım farklılıklarını, yoğurdun hikayesini, yemek yapımında bölgenin önemini ve bunun "Yemek milli değil, bölgeseldir" görüşünün nedenini öğrendik


Domatesin yeşilken kullanılıp, kızarınca atılmasından başlayıp, kırmızı halinin kullanılmasına nasıl gelindiği, sulu yemeğin soframıza girişi, Osmanlı Mutfağının ve yemek kültürünün gelişmesi Vedat Bey'in bilgi dağarcığından bizlerle paylaştığı bilgilerden bazılarıydı.


Beynimi, ruhumu dinlendirdiğim ve büyük zevk aldığım bu lezzet yolculuğunda aldığım notları zaman zaman sizlerle paylaşmayı umuyorum. Nar Gourmet ve Vedat Başaran yemek kültürümüzde kaybolmuş ve kaybolmaya yüz tutmuş pek çok bilgiyi yeniden ortaya çıkarmayı hedef edinmiş ve çok güzel bir yolculuğa çıkmışlar. Bu kültürü yeni nesillere sunmak, bu kültürü kurtarmak ve dünyaya Anadolu ürünlerini sunmak onların hedefi. Bu hedeflerin bir parçası olan bu güzel lezzet sohbetlerinde kendilerine başarılar dileyip, bir başka sohbette yine onlarla birlikte olmak için gün saydığımı buradan onlara duyurmak isterim. Sevgili İpek Hanım'a da böyle güzel bir organizasyona imza attığı için teşekkür ederim.


16 Nisan 2011 Cumartesi

Patatesli Kek

Herkese güzel bir hafta sonu diliyorum. Yoğun geçen haftanın ardından insan hafta sonu hafta içi vakit bulamadığı işleri yapmak, güzel lezzetleri pişirmek istiyor. İşte bu kek de haftasonu keyfi için yaptığım tatlardan biri. Kekin tarifini sevgili Lezzetibol Tijen'den aldım ve bir iki minik değişiklikle uyguladım. (Orjinal tarife buradan ulaşabilirsiniz) Kahvaltı da ya da çay saatinde afiyetle yiyeceğiniz bu keki denemenizi öneririm.
Malzemeler:

2 adet yumurta,
yarım su bardağı sıvıyağ,
1 su bardağı yoğurt,
4 adet haşlanmış küp şeklinde kesilmiş patates,
100 gr kaşar peyniri,
1,5-2 su bardağı un,
1 paket kabartma tozu,
tuz,
karabiber
Hazırlanışı:

Derin bir kabın içine yumurtalar kırılır. Üzerine yoğurt ve sıvı yağı eklenip, mikser yardımıyla karıştırılır. Ardından un, kabartma tozu ve baharatlar eklenip karıştırmaya devam edilir. Üzerine patatesler ve kaşar peyniri eklenip kaşıkla yavaşça karıştırılır. Fırına dayanıklı bir kalıp(borcam olabilir) yağlanır. Malzeme kaba dökülür. Önceden ısıtılan 160 derecelik fırında 35-45 dk pişirilir. Piştikten sonra hafif ılınınca dilimlenir ve servis tabağına alınarak çay ile hemen sıcak sıcak servis yapılır.
AFİYET OLSUN

15 Nisan 2011 Cuma

Havuç Topları


Herkese güzel ve hayırlı bir Cuma günü dilerim. Kış geri döndü hava berbat. Soğuk havada insanın canı tatlı birşeyler yemek istiyor. Bugün son derece hafif ama tatlı isteğini karşılayacak bir tarifim var. Hem soğuk havaya karşı enerji verecek hem de tatlı yedim diye fazla vicdan azabı çektirmeyecek. Haydi buyrun afiyet olsun.
Tarifi 45 dakikalık yemekler etkinliğini düzenleyen tarifkolik arkadaşıma gönderiyorum .
Malzemeler:

4 havuç
1 su bardağı toz şeker
Yarım paket petibör bisküvi
1 paket vanilya
1 çay bardağı dövülmüş ceviz Hindistan cevizi
HAZIRLANIŞI:
Havuçlar soyulur, rendelenir ve bir tencereye konulur. Üzerine toz şeker ve üstünü örtecek kadar su konulup, havuçlar iyice yumuşayana kadar pişirilir. Diğer tarafta bisküviler ve cevizler rondoda iyice çekilirler. Pişen havuçların üzerine eklenir.Vanilya da konur ve hepsi kaşıkla iyice karıştırılır. Karışım ılınınca içinden ufak parçalar alınıp avuç içinde yuvarlanırlar ve hindistan cevizine bulanarak servis tabağına alınırlar. Biraz dinlendirildikten sonra servis yapılır. AFİYET OLSUN

13 Nisan 2011 Çarşamba

Kurutulmuş Domates Salatası

Herkese güzel bir gün dilerim. Suryani Mutfağı çok sevdiğim mutfaklardandır. Bu mutfağın en güzel örneklerini sunan Cercis Murat Konağı'na gittiğimde sürekli farklı tatları denemeye çalışırım. Bu salatayı da ilk defa orada yedim ve beğendim. Geçtiğimiz günlerde de Lezzet Dergisinde tarifini görünce de hemen uygulayıverdim. Eğer siz de kış aylarında benim gibi domates yerine kuru domates tercih edenlerdenseniz bu salata tam size göre derim. (Tarif: Lezzet Dergisi Mart 2011)
Afiyet Olsun
Malzemeler:
1 su bardağı kurutulmuş domates
1 yemek kaşığı dövülmüş ceviz
1 yemek kaşığı nar ekşisi
2 yemek kaşığı zeytinyağı
7-8 dal maydanoz
sumak
Hazırlanışı:
Nar ekşisi, zeytinyağı ve sumak karıştırılıp salatanın sosu hazırlanır. Domates kuruları dilimlenip sosa ilave edilip marine edilirler. Maydanoz yaprakları ayıklanıp, ince ince kıyılır ve salataya eklenir. Hepsi karıştırılıp harmanlanır ve salata kasesine konulur. Üzerine ince çekilmiş ceviz serpilip servis edilir.
AFİYET OLSUN

11 Nisan 2011 Pazartesi

Fellah Köftesi

Herkese güzel bir hafta dilerim. Bir hafta aradan sonra yine birlikteyiz. Haftaya güzel bir tat ile başlamak istedim. Arap Köftesi adı ile de anılan bu köfteyi isterseniz sarımsaklı yoğut ile de servis edebilirsiniz. Siz tarifi okurken ben de bloglarınızı ziyarete başlayayım. Afiyet olsun
Malzemeler: (5 kişilik)
250 gr ince (köftelik) bulgur
yarım kahve fincanı un
yarım kahve fincanı irmik
1 yemek kaşığı salça
1 adet yumurta
tuz
kırmızı biber
kimyon
karabiber
bulguru ıslatmak için 1 su bardağı su
Sos için:
2 adet domates
1 yemek kaşığı salça
1 diş sarmısak
Zeytinyağı
üzeri için: Maydanoz
Hazırlanışı:
Bulgurun üzerine 1 su bardağı su eklenir ve şişince geri kalan köfte malzemeleri eklenerek macun kıvamına gelinceye kadar yoğurulur. Eller yağlanır. Kıvama gelen hamurdan küçük parçalar alınır ve yuvarlanırlar. Köftelerin ortalarına parmakla bir çukur açılır. Tüm hamura aynı işlem uyguladıktan sonra hazırlanan köfteler 5-6 dakika kaynar suda haşlanır ve süzülür. Sos tenceresine zeytinyağı, tuz, pul biber, salça, domatesler ve dövülmüş sarımsak konulur ve sos koyulaşıp domatesler yumuşayıncaya kadar pişirilir. Pişen sos köftelerin üzerine dökülür ve hepsi iyice karıştırılır. Servis tabağına alınan soslu köftenin üzerine ince kıyılmış maydanoz serpilir ve sıcak olarak servis yapılır AFİYET OLSUN

3 Nisan 2011 Pazar

Mercimek Köftesi

Herkese şimdiden güzel bir hafta diliyorum. Yarın çok erken saatte iş nedeni ile İzmir'e gitmek üzere yola çıkacağım için haftanın ilk postunu şimdi yayınlamak istedim. Bir hafta boyunca güzel İzmir'de olacağım ve haftasonu İstanbul'a döneceğim. Haftasonu görüşmek üzere şimdilik hoşcakalın. Malzemeler (35 adet)
1 su bardağı kırmızı mercimek
1 su bardağı ince bulgur
1 adet kuru soğan
yarım demet maydanoz
5 sap taze soğan
1 yemek kaşığı salça
1 adet limonun suyu
tuz
zeytinyağı
Hazırlanışı:
Kırmızı mercimek yıkanıp üzerini geçecek kadar su konur ve haşlanır. Haşlandıktan sonra içine bulgur katılır ve ikisi karıştırılır ve üzeri kapatılıp, demlenmeye bırakılır. Diğer tarafta zeytinyağı bir tavaya konulur ısıtılır ve küçük küçük doğranmış soğan eklenir ve kavrulur. Üzerine salça eklenir ve bir kaç defa çevrilir. Yıkanmış taze soğan ince ince kıyılır ve bir kabın içine konulur içine ince ince doğranmış maydanoz eklenir ve ikisi harmanlanır. Salçalı kavrulmuş soğan mercimekli bulgurun içine konulup karıştırılır. Üzerine yeşilikler ve bir limonun suyu konulur ve hepsi iyice karıştırılıp, yoğurulur. Harçtan parçalar alınır, yoğurulur ve elde sıkılıp şekil verilir. Yeşillik konulmuş servis tabağına tümü dizilir ve servis yapılır.
AFİYET OLSUN

Mimlendim

Sevgili Hayatın Tatları beni mimlemiş. Mim gereği buzdolabımın üzerini görüntülemem gerekiyor. İşte buzdolabımın gezdiğim ülkelerin magnetleri ile dolu olan üzeri. Yıllardır gittiğim ülkelerden ve Türkiye'nin çeşitli yörelerinden magnet toplama huyum var. (Ayrıca o ülkelerin yöresel kıyafetlerini giymiş bebeklerini de topluyorum) Artık buzdolabım yetmiyor ve dablumbazın üzerini de magnetlerim için kullanıyorum.

2 Nisan 2011 Cumartesi

Kıymalı Milföy Börek

Herkese güzel bir haftasonu dilerim. Kış geri geldi hava oldukça soğuk ve yağmurlu sanırım biraz daha bu havalara sabredip, baharı bekleyeceğiz. Bu soğuk havada haftasonu kahvaltısında ya da çay saatinde börek iyi olur diye düşündüm ve çok kolay hazırlanan bir börek tarifini sizlerle paylaşmak istedim. Afiyet olsun. (Tarif: Sofra Dergisi)
Malzemeler: (5 adet)
5 adet Iglo Milföy hamuru
125 gr.kıyma
1 adet kuru soğan
1 adet yumurta
1 tatlı kaşığı salça
tuz
karabiber
zeytinyağı
üzeri için çörekotu
Hazırlanışı:
Milföy hamurları oda sıcaklığında bekletilip, yumuşamaları sağlanır. Teflon tavaya çok az zeytinyağı konulup ısıtılır ve kıyma eklenerek kıyma suyunu çekene kadar kavrulur. Üzerine küçük küçük doğranmış soğan eklenir ve soğan da kavrulur. Salça, tuz, karabiber ilave edilip bir iki dakika birlikte karıştırılarak pişirilir ve ocağın altı kapatılır. Oda sıcaklığında yumuşayan milföy hamurunun ortasına hazırlanan bu iç malzemeden bir miktar konulur.(iç malzemesi olarak peynir, patates, ıspanak, sosis gibi farklı şeyler de koyabilirsiniz) Hamurun kenarları ortaya toplanarak rulo şeklinde sarılır. Tüm hamurlar için ayı işlem yapılır ve yağlı fırın kağıdı serilmiş fırın tepsisine ek yerleri alta gelecek şekilde yerleştirilirler. Üzerlerine çırpılmış yumurta sürülür ve çörekotu serpilir. Böreklerin ortalarına bıçakla boydan boya bir çizik atılır. Önceden ısıtılan fırında 180 C'de üzerleri kızarana kadar pişirilirler. Pişince fırından alınırlar ve çayla beraber sıcak sıcak servis edilirler. AFİYET OLSUN

1 Nisan 2011 Cuma

Sıcak Çikolata

Herkese güzel ve hayırlı bir Cuma günü dilerim. Kışın soğuk günlerinin en güzel tatlarından biri olan sıcak çikolatayı sanırım herkes çok sever özellikle çocuklar. Havalar daha fazla ısınmadan bu güzel tadı sizinle paylaşmak istedim. Afiyet olsun.
Malzemeler (2 kişilik)
1,5 su bardağı süt
50 gr.bitter çikolata
üzeri için:
yarım paket krema
Hazırlanışı:
Süt kaynatılmadan ısıtılır. Çikolata benmari usulü ısıtılarak eritilir. Bardağa süt ve eritilmiş çikolata konulur ve çikolatanın rengi süte karışıp, iyice eriyene kadar karıştırılır. Krema mikserle iyice çırpılıp sıkma kabına konulup çikolatanın üzerine sıkılır ve hemen servis yapılır. AFİYET OLSUN.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...