29 Ekim 2010 Cuma

Ayçekirdekli Kurabiye

Hepimizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun. Bugün sizlere farklı şekillerle ve tariflerle yaptığım Ayçekirdekli Kurabiye tariflerimden ilkini vereceğim. Diğer tarifler de ilerleyen günlerde. Herkese güzel bir haftasonu dilerim.
Malzemeler(35 adet)
250 gr.tereyağı
2 yumurta
5 su bardağı un
1 su bardağı şeker
1 çay bardağı yoğurt
1 paket kabartma tozu
1 su bardağı ayıklanmış tuzsuz ayçekirdeği
Hazırlanışı:
Oda ısısında yumuşayan tereyağı, yumurta sarıları, yoğurt ve şeker bir kaba konulur ve şeker iyice eriyene kadar karıştırılır. Karışıma un ile kabartma tozu ilave edilir ve yoğurulur.(Hamurun kıvamına göre unu azaltıp, çoğaltabilirsiniz) Hamur istenilen kıvama gelince yarım saat dinlenmeye bırakılır. Yarım saat sonra hamurdan küçük parçalar koparılıp şekil verilir. Küçük hamur parçaları önce (sarılarını daha önce kullandığımız) yumurta akına ardından da ayçekirdeklerine batırılıp, fırın kağıdı serilmiş fırın tepsisine dizilir. Üzerleri kızarana kadar pişirilir, arkaları çevrilir ve arkaları da kızarana kadar pişirilip fırından alınır. Biraz dinlendirildikten sonra sıcak sıcak servis yapılır.
AFİYET OLSUN

28 Ekim 2010 Perşembe

Mantarlı Et Sote

Herkese rüzgarlı, yağmurlu ve karanlık bir İstanbul gününden merhaba. Bugün yeni yemek yapmaya başlayan arkadaşlar için bir tarifim var. Kısa sürede hazırlanan, yapımı çok kolay ama lezzetiyle ve sunumuyla uzun uğraşlarla hazırlanan yemeklere rakip olabilen bir tarif. Bu yemeği eğer kırmızı et sevmiyorsanız tavuk ile de yapabilirsiniz. Afiyet olsun
Malzemeler (4 kişilik)
Yarım kilo kuşbaşı et
250 gr.mantar
3 adet yeşil sivri biber
2 adet kırmızı biber(yazın bunun yerine domates kullanıyorum)
1 adet orta boy kuru soğan
1 yemek kaşığı salça
tuz
karabiber
kuru nane
kekik
kuru fesleğen
zeytinyağı
Hazırlanışı:
Geniş bir teflon tavada (ben wok kullanıyorum) ısıtılmış zeytinyağında küçük küçük doğranmış soğanlar pembeleşinceye kadar çevrilirler. İçine küçük küçük doğranmış yeşil sivri biberler eklenir ve sotelenir. Ardından küçük küçük doğranmış kırmızı biber konulur ve sotelenir. Karışıma önceden haşlanmış etler ilave edilir. Hepsi birlikte çevrilirler. Haşlanmış ve doğranmış mantarlar tavaya eklenir ve birlikte sotelenir. Tuz, karabiber ve tüm baharatlar konulur ve salça ilave edilir. Hepsi iyice karıştırılır ve biraz pişmeleri için ateşte bırakılırlar. Pişince sıcak sıcak servis tabağına alınır ve sade pilav ile servis yapılır.
AFİYET OLSUN

26 Ekim 2010 Salı

Pırasa Köftesi


Kışın en sevdiğim sebzelerden biri pırasadır. Mümkün olduğunca soframda bulundurduğum pırasanın kıymalısını, zeytinyağlısını çok severim. Bugün sizlere pırasa sevmeyen çocuklara (tabi ki büyüklere de) pırasayı yedirebileceğiniz, Seferad mutfağının tatlarından biri olan Pırasa Köftesinin tarifini vermek istiyorum. Asıl tarifinde una bulanıp kızartılan köfteyi ben kızartma yapmak istemediğim için fırında yaptım. Siz isterseniz kızartabilirsiniz. Afiyet olsun
Malzemeler:(30 adet köfte)
1 kg.pırasa
350 gr.kıyma
3 dilim bayat ekmek
1 adet yumurta
tuz
karabiber
kimyon
yenibahar
Hazırlanışı:
Pırasalar ayıklanır, yıkanır ve ince ince doğranır. Bir tencerede üzeri geçene kadar su eklenerek haşlanır. Haşlanan, süzülen ve hafifçe ılınan pırasa robottan geçiririlip püre haline getirilir.(Pırasanın iyice sıkılıp, suyunun çok iyi süzülmesi gerekir yoksa köftenin ayarı tutturulamaz) Bir kapta iyice süzülmüş pırasa, kıyma, rondoda iyice un haline getirilmiş bayat ekmek, yumurta, tuz ve baharatlar iyice karıştırılıp, yoğurulur. Kıymadan parçalar alınıp, avuç içinde şekillendirilir.(Ben kadınbudu köftesine yakın bir büyüklükte yapıyorum ) Hazırlanan köfteler daha önceden 180C'de ısıtılmış fırında istenirse yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine, ,istenirse fırın ızgarasına konulur ve arkası önü iyice kızarana kadar pişirilir. İyice pişince servis tabağına alınır ve sıcak sıcak servis yapılır.
NOT: Kızartmak isterseniz önce yumurtaya, sonra da una bulayarak kızgın yağda kızartabilirsiniz..
AFİYET OLSUN

25 Ekim 2010 Pazartesi

Mimlendim

Herkese iyi ve güzel bir hafta diliyorum. Sevgili Mine beni mimlemiş. Kendisine teşekkür ediyor ve mimi cevaplıyorum.
İşte istatistiklere göre en fazla okunan 5 yemek tarifim.

1)Tavuk Kanat Izgara
2)Bademli Pilav eşliğinde Patlıcanlı Köfte
3)Harire
4)Tereyağlı Tavuklu Kabak Çorbası
5)Beyaz Çikolatalı Limonlu Cheesecake

Sevgilerimle...

22 Ekim 2010 Cuma

Deniz Ürünlü Kokoreç

Herkese hayırlı Cumalar dilerim. Yine bir iş haftasının son günündeyiz. Deniz ürünlerine aşık biri olarak en sevdiğim güne deniz ürünlü bir tarif koymak istedim. Çocukluğumun yazları Tuzla'da geçti. Okul kapanır kapanmaz Tuzla'daki yazlığımıza gider okul açılana kadar orada kalırdık. Tuzla'nın en güzel yıllarını sanırım biz yaşadık. Bir kaç yazlık site dışında zeytin ağaçları, incir ağaçları, böğürtlenlerin olduğu bir yeşilliğe, harika bir denize sahipti. Akşamları çocuk halimizle sahilden kepçe ile karides avlardık.(Düşünün karidesin bolluğunu) Yazlık evimizin karşısında o zaman ki adıyla Madamın Adasına gider avcum kadar midyeler toplar dönerdik.(O ada şimdi Koç'ların adası oldu) Babam balık tutmayı çok severdi ablam ve ben de onunla beraber balığa çıkardık. Balık o kadar boldu ki tuttuğumuz balıklardan tüm komşularımıza dağıtırdık. Haftasonları geceleri babamla ağ atar, ağ taşlar sabah bu ağı toplar mis gibi deniz kokusu eşliğinde ağı ayıklar, yengeçleri, balıkları kovalara doldururduk. Bir keresinde babacığım yavru bir köpekbalığı bile tuttu.(Fotoğrafını bulursam sizlerle paylaşırım)İşte böyle bir çocukluk, genç kızlık geçirdim ve balıkla, deniz ürünleriyle içiçe büyüdüm. Şimdi Tuzla hala çok güzel ama inşaatlar arttı, yeşillkler azaldı Tuzla benim için hala 8, 9 yaşımdaki Tuzla'dır. 20 sene sonunda yazlığımızı sattık ama Tuzla'dan kopmadık her Bayram, her özel günde babacığımın Tuzla'daki mezarını ziyarete gider, mis gibi deniz havasını koklar, meşhur Doktor'un köftesini yeriz. Denizle içiçe büyüyünce balık ve deniz ürünleri de insanın vazgeçilmezleri oluyor. Ailemde kızım dahil herkes balığı çok sever en az seven benimdir. Ben sadece büyük balığı tercih ederim ve deniz ürünlerine aşığım her gün yesem bıkmam. Bugün de size çok severek yediğim bir tarifi vereceğim. Simdiden afiyetler olsun.

Malzemeler:(4 kişilik)
50 gr. karides
50.gr. kalamar
50.gr. yengeç bacağı
5 adet yeşil sivri biber
2 adet domates
1 adet orta boy kuru soğan
1 diş sarımsak
kuru nane
kekik
kuru fesleğen
tuz
karabiber
toz kırmızıbiber
zeytinyağı
Hazırlanışı:
Karides, yengeç bacağı ve kalamar yıkanır, temizlenir ve küçük küçük doğranır (bu malzemelere ek olarak siz istediğiniz deniz ürününü ekleyebilirsiniz midye, ahtopot gibi) Bir teflon tavada zeytinyağı ısıtılır ve içine dövülmüş sarımsak konulur ve çevrilir. Sonra küçük küçük doğranmış soğan eklenip kavrulur. Ardından küçük küçük doğranmış yeşil biberler eklenir ve sotelenir. Kalamar, yengeç bacağı ve karides de bu tavaya konulur ve hepsi iyice pişirilir. Bu arada baharatlar da ekilir.(Ne kadar bol ve çeşitli baharat eklerseniz tadı o ölçüde güzel olur. ) En son olarak kabukları soyulmuş ve küçük küçük doğranmış domates de eklenir ve karıştırılır. Karışım iyice pişince altı kapatılır ve sıcakken taze sandöviç arasına doldurularak servis yapılır. (Ekmek arası yemek istemiyorsanız servis tabağına alarak da servis yapabilirsiniz)
AFİYET OLSUN

21 Ekim 2010 Perşembe

Yonca Gıda'dan ve Sevil'den güzel bir sürpriz

Sevgili Sevil'ciğimin herkese bir sürprizi var. Çekiliş ile şanslı 3 kişiye Yonca Gıda'dan harika bir hediye paketi verecek. Aşağıda katılım şartlarını bulacağınız çekilişe katılacaklara bol şanslar, Sevil'ciğime de kolaylıklar dilerim.


Çekişilişe katılmak için yapmanız gerekenler :
•Aşağıda bulunan basın bültenini sitenizde yayınlamak
•Yapmış olduğumuz bu etkinliği sitenizde duyurmanız,,
•Bu kampanyanın Yonca gıda ve birdemliksohbet tarafından yapıldığını yazmak ,
•Yonca gıda ve birdemliksohbet sitelerine link vermek,
•Yan tarafta izle yazan kısımdan İzleyici olmak
•Basın bültenini yayınladığınıza dair bu yazının altına yorum yazmak ve linkini bırakmak

AYŞE TÜTER, BLOGGER’LAR İLE BİRARAYA GELDİ

Ayşe Tüter, İstanbul’lu bayanlar ile buluştu.
Yonca Gıda, İstanbul’lu blogger bayanlar ile ünlü yemek danışmanı Ayşe Tüter’i bir araya getirdi. Etkinlikte hem birlikte kahvaltı edip hem de Ayşe Tüter ile sohbet etme imkânı bulan blogger lerın keyfine diyecek yoktu.
Yonca Gıda yetkililerinin yaptığı marka ve ürün tanıtımlarının ardından, Yonca Gıda ürün özelliklerini anlatan Ayşe Tüter ayrıca ünlü tariflerini de sevenleri ile paylaştı. Bayanların yemeklerle ilgili tüm sorularını yanıtlayan Ayşe Tüter kendisine gösterilen yoğun ilgiden de çok memnun kaldı. İstanbul İTÜ Maçka kampüsü sosyal tesislerinde düzenlenen etkinliğe katılan Yonca Gıda yetkilileri ‘ İzmir ve Ankara’dan sonra etkinliğimizin İstanbul ayağını da gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Diğer illerde de bu gibi etkinlikler gerçekleştirmeye devam edeceğiz.Bunun içinde çalışmalarımız devam etmekte..’ diyerek bu tür buluşmalarının diğer illerde de devam edeceğini belirttiler. www.yonca.com.tr

19 Ekim 2010 Salı

Humus

Herkese merhaba. Haftaya bir meze tarifi ile devam etmek istiyorum. Afiyet olsun.
Malzemeler:(4 kişilik)
1 su bardağı haşlanmış nohut
1 çay bardağı tahin
1 kahve fincanı sızma zeytinyağı
2 limonun suyu
2 tatlı kaşığı kırmızı biber
tuz
karabiber
Hazırlanışı:
Geceden haşlanan nohutların kabukları soyulur.(Ben hazır haşlanmış nohut kullandım) Nohut mutfak robotunda iyice ezilir. Bir kapta tahin, zeytinyağı, limon suyu, tuz, karabiber ve kırmızı biber karıştırılır ve nohuta katılıp, karışım pürüzsüz bir hale gelene kadar ezilerek karıştırılır.
İyice ezilince servis tabağına alınır ve servis yapılır.
AFİYET OLSUN

18 Ekim 2010 Pazartesi

Patlıcanlı, Mantarlı Bulgur Pilavı


Herkese iyi bir hafta dilerim. Kış geldiği için sofralarımızda makarna ve pilavlar oldukça sık yer almaya başladı. Ben de bu haftaya sağlıklı olduğu için pirince göre daha fazla tercih ettiğim bulgur ile yaptığım bir pilav tarifi ile başlamak istiyorum. Tekrar iyi haftalar dilerim.
Malzemeler: 5 Kişilik
2 su bardağı pilavlık bulgur
2 adet patlıcan
10 adet mantar
1 adet kuru soğan
2 adet domates
1 tatlı kaşığı salça
zeytinyağı
tuz
karabiber
3 su bardağı sıcak su


Hazırlanışı:
Patlıcanlar ayıklanır, yıkanır küp küp doğranır ve tuzlu suda bekletilir. Bir kapta zeytinyağı ısıtılır ve küçük küçük doğranmış soğan eklenir ve soğanlar kavrulur. İçine tuzlu sudan çıkarılıp, süzülmüş patlıcanlar eklenir ve patlıcanlar sotelenir. Ardından küçük küçük doğranmış mantarlar eklenir ve mantarlar sotelenir. Üzerine kabukları soyulmuş, küçük küçük doğranmış domates ve salça katılır ve hepsi iyice karıştırılır. Ayıklanmış, yıkanmış bulgur ile tuz ve karabiber bu karışıma eklenir ve bir iki dakika kavrulur. Tencereye 3 su bardağı sıcak su konulur ve ağzı kapatılarak kısık ateşte suyu çekene kadar pişirilir. Piştikten sonra demlendirilir. Demlenen pilav servis tabağına alınır ve servis yapılır.
AFİYET OLSUN

16 Ekim 2010 Cumartesi

Kestane Kebap

Herkese güzel bir haftasonu dilerim. Bu haftasonu manav tezgahlarında bolca görünmeye başlayan kuzu kestaneden alın, akşam evde kestane kebap yapın ve tüm aile hep beraber sıcacık mis gibi kokan kestaneleri afiyetle yiyin.
Malzeme:
İstediğiniz miktarda kestane
Hazırlanışı:
Kestanelerin ortaları bıçak ucu ile çizilir ve sıcak suyun içinde kısa bir süre bekletilir.(Kabukları bu sayede çok kolay soyabilirsiniz.) Sudan çıkarılan kestaneler ocak üstünde tel ızgarada altı üstü iyice kızarıp, pişene kadar orta ateşte çevrilerek pişirilir. (Ocak yerine isterseniz fırında da yapabilirsiniz)Pişen kestaneler ocaktan alınır ve sıcak olarak servis edilir.
AFİYET OLSUN

15 Ekim 2010 Cuma

Kıymalı Ispanak

Herkese hayırlı Cumalar. Bu ara üstüste blogumun ismine yakışır şekilde Deniz Ürünlü Karnıyarık, Tavuklu Kabak Çorbası, Fesleğenli Patlıcan Çorbası gibi alternatif tarifler verdiğimi farkettim. Haftasonunu, blogumu takip eden genç arkadaşları ve yeni yemek yapmaya başlayanları düşünerek kolay bir tarif ile karşılayayım dedim. İstesek de istemesek de kış geldi ve artık kabullenmemiz gerekiyor bu kabul sebzelerde de olacak. Artık kabak, patlıcan, taze fasulye yerini ıspanağa, kerevize, pırasaya bırakıyor. Ben de bunlardan ilk olarak kızımın en sevdiği kış sebzesi olan ve yanında bol yoğurt ile afiyetle yenen Ispanağı seçtim. Buyrun tarifine.
Malzemeler:
1 kg. ıspanak
2 adet orta boy kuru soğan
250 gr. kıyma
1 çay bardağı pirinç
1 yemek kaşığı salça
zeytinyağı
tuz
Hazırlanışı:
Ispanaklar sap kısımları temizlenip, iyice, bol suyla yıkanırlar. (Yıkama suyunuza sirke eklerseniz çok daha iyi bir yıkama ve zararlı maddelerden arınma gerçekleşir.) Bir tencereye küçük küçük doğranmış soğan, daha önceden haşlanmış kıyma, ayıklanmış, yıkanmış pirinç, çok hafif haşlanmış ve doğranmış ıspanak, salça konulur ve üzerini geçecek kadar su ilave edilip, pişirilir. Altını kapamaya yakın tuzu eklenir. Altı kapatıldığında zeytinyağı üzerine gezdirilir ve bir süre dinlenmeye bırakılır. Tabağa alınan ıspanak yoğurt ile beraber servis edilir.
AFİYET OLSUN


13 Ekim 2010 Çarşamba

Tereyağlı Tavuklu Kabak Çorbası

Herkese güzel bir Çarşamba günü dilerim. Havalar soğudu ve çorba tüketimimiz arttı. Hem sağlıklı, hem de lezzetli çorbalar sofralarımızın olmazsa olmazları şeklinde başköşede yerini aldı. Bugün ben de size sağlıklı ve lezzetli bir çorba tarifi vermek istiyorum.(Pazarda halen çok güzel kabak var kaçırmayın hemen deneyin derim) Bu çorbanın tarifi sevgili Hayal Demirkol tarafından verilmiş ve Leziz Dergisinde yayınlanmıştı okuduğumda mutlaka denemeliyim dedim ve çok minik bir değişiklikle denedim. (Tarifte verilen margarin yerine tereyağı kullandım sonuç süper) Sofralarınızda sıcacık çorbalarınız olsun. Sevgiler.
Malzemeler: (6 kişilik)
1 adet tavuk göğüs eti
2 adet büyük boy kabak
1 yemek kaşığı tereyağı(margarin de kullanabilirsiniz)
2 çorba kaşığı un
6 su bardağı su
tuz,
karabiber
sos için:
2 yemek kaşığı krema
kıyılmış dereotu
1 tatlı kaşığı limon suyu
Hazırlanışı:
Tavuk göğüs eti tencerede haşlanır, haşlandıktan sonra soğumaya bırakılır ve suyu da çorbada kullanılmak üzere saklanır. Soğuyan tavuk göğüs eti kaşığa gelece şekilde didiklenir. Kabakların kabukları alacalı soyulup, zar şeklinde doğranır. Tereyağı bir tencerede eritilir, un eklenir ve pembeleşene kadar kavrulur. Tavuk suyu eklenir, bir taşım kaynatılır. Didiklenmiş tavuk etleri, doğranmış kabaklar, tuz ve karabiber eklenir. 10 dakika pişirilir ve ocaktan alınır. Ayrı bir yerde krema, kıyılmış dereotu ve limonun suyu iyice çırpıldıktan sonra çorbaya ilave edilir, karıştırılır ve sıcak olarak servis edilir.
AFİYET OLSUN

11 Ekim 2010 Pazartesi

Deniz Ürünlü Karnıyarık

Herkese iyi bir hafta dilerim. Bugün sizlerle tamamen doğaçlama olarak yaptığım bir tarifi paylaşmak istiyorum. Patlıcanı ve deniz ürünlerini çok severim acaba ikisi bir arada olsa nasıl olur diye düşündüm ve ortaya deniz ürünlü karnıyarık çıktı. Farklı tatlara açıksanız, değişikliğe varım diyorsanız ve tabi ki deniz ürünlerini seviyorsanız patlıcan henüz tezgahlardan kalkmadan bu tarifi deneyin derim. Afiyet olsun
Malzemeler:
4 tane patlıcan
1 tane kuru soğan
2 tane domates
4 tane yeşil sivribiber
1 tatlı kaşığı salça
50 gr.karides
50 gr. kalamar
50 gr. yengeç bacağı
zeytinyağı
tuz
karabiber
kekik
kuru nane
Hazırlanışı:
Patlıcanlar ayıklanır, yıkanır ve alacalı soyulur. Daha önce tarifini verdiğim karnıyarık tarifindeki gibi hazırlanır. Diğer tarafta yengeç bacağı, kalamar ve karidesler yıkanır ve küçük küçük doğranırlar. Bir tavaya zeytinyağı konulur ısıtılır. İçine küçük küçük doğranmış soğan eklenir ve kavrulur. Ardından küçük küçük doğranmış yeşil biber eklenir ve sotelenir. Tavaya kalamar, yengeç bacağı ve karides eklenir iyice sotelenir. Tuz, karabiber, nane ve kekik sepilir(baharatları bol eklerseniz karışımın tadı daha güzel oluyor) karıştırılır. Son olarak kabukları soyulmuş ve küp küp doğranmış domates eklenir ve hepsi birlikte pişirilir. Patlıcanların ortalarına bu harçtan konulur. Bir tencereye ortaları doldurulan patlıcanlar konulur ve sulandırılmış salça ve 3 su bardağı su konulur. Kaynamaya başlayınca altı kısılır ve suyu çekene kadar pişirilir. Pişince servis tabağına alınır ve sıcak olarak servis yapılır.

9 Ekim 2010 Cumartesi

Yumurta Dolması

Şu an İstanbul'da çok soğuk ve sevimsiz bir hava var ama yine de herkese güzel bir haftasonu diliyorum.(Artık kışa alışmamız gerekiyor) Bu hafta beklediğimden de yoğun geçtiği için bloguma yeni tarif ekleyemediğim gibi sizlerin ziyaretlerinize de gelemedim. Bunu en kısa sürede telafi edeceğim. Haftasonları kahvaltıları daha uzun sürdüğü ve daha zevkli geçtiği için haftasonu kahvaltılarına daha özeniliyor sanırım. Bugün sizlere uzun, bol sohbetli ve zevkli geçen haftasonu kahvaltılarında güzel bir alternatif olan, herkesin bildiği ve hazırlaması çok basit bir tarif vereceğim. Şimdiden afiyet olsun. En yakın zamanda bloglarınıza geliyorum.
Malzemeler:
3 yumurta
1 tatlı kaşığı beyaz peynir
1 tatlı kaşığı yoğurt
1 çay kaşığı zeytinyağı
kırmızı biber
kuru nane
kekik
tuz
kuru fesleğen
Hazırlanışı
Yumurtalar katı olana kadar haşlanır. Soyulur ve uzunlamasına ortadan ikiye bölünür. Beyaz kısmı zedelenmeden sarıları küçük bir kaşıkla çıkarılır. Bir kasede yumurta sarıları, rendelenmiş beyaz peynir, yoğurt, zeytinyağı, baharatlar ezilerek iyice karıştırılırlar. Karışım yumurtaların beyazlarına doldurulur ve servis tabağına alınarak servis edilir.
AFİYET OLSUN

6 Ekim 2010 Çarşamba

Yonca Gıda ile Güzel Bir Pazar Sabahı

Geçtiğimiz hafa sevgili Sevil'den aldığım güzel bir davet ile Pazar günü Yonca Gıda'nın düzenlediği ve Ayşe Tüter'in de aramızda olduğu bir Pazar kahvaltısına katıldım. Pekçok blog yazarı arkadaşın birarada olduğu kahvaltıda Yonca Gıda Pazarlama Müdürü Canan Hanım ile Halkla İlişkiler Müdürü Merve Hanım bize firma hakkında, genel pazar hakkında ve ürünler hakkında bilgiler verdiler. Rahatsız olmasına rağmen bizlerle olan Ayşe Tüter'de bizleri kırmayıp sorularımızı yanıtladı.




Sevgili Sevil'ciğimin bir an bile oturmadığı etkinlikte yeni blog yazarı arkadaşlarla tanışırken eski tanıdıklarımla da sohbet etme imkanı buldum. Oldukça keyifli geçen bu güzel kahvaltıyı organize eden başta Yonca Gıda ve yetkililerine, sevgili Ayşe Tüter'e ve tabi ki Sevil'ciğime tekrar teşekkür ederim.

5 Ekim 2010 Salı

Fesleğenli Patlıcan Çorbası

Patlıcan tezgahlardan kalkmadan serinleyen havalarda çorbasını da yapayım dedim ve Candan Turhan'ın kitabından aldığım tarifle minik bir değişiklik ile bu patlıcan çorbasını yaptım. Afiyet olsun.
Malzemeler:5 kişilik
yarım kg.patlıcan
1 adet küçük kuru soğan
1 diş sarımsak
3-4 tane domates
5 su bardağı su
1 tatlı kaşığı kekik
tuz
karabiber
kırmızı biber
zeytinyağı
fesleğen ezmesi için:
Beyaz peynir(istenilen miktarda)
Taze fesleğen (istenilen miktarda)
sızma zeytinyağı(istenilen miktarda)
Hazırlanışı:
Bir tencerede zeytinyağı ısıtılır, küçük küçük doğranmış soğan, sarımsak ve kekik kavrulur. Közlenip soyulan ve küçük küçük doğranan patlıcan, kabukları soyulup küp küp doğranmış domates, su, tuz, karabiber ve kırmızı biber tencereye eklenir, yarım saat kısık ateşte tencerenin kapağı kapalı olarak pişirilir. Blender'la püre haline getirilir ve bir taşım daha kaynatılır. Ateşten alınır ve bir süre demlendirilir. Fesleğen ezmesini yapmak için istenilen miktarda beyaz peynir, taze fesleğen (yazarın notu: taze fesleğen bulamazsanız kuru fesleğen kullanmayın tadı aynı olmuyor bunun yerine taze kekik kullanılabilir) ve sızma zeytinyağı rondoda çekilerek püre haline getirilir. Çorba servis tabağına alınınca bu fesleğen ezmesinden bir çay kaşığı çorbaya eklenip, karıştırılıp sıcak sıcak servis yapılır.
AFİYET OLSUN

4 Ekim 2010 Pazartesi

Zeytin Piyazı


Herkese güzel bir hafta dilerim. Bugün çok kolay hazırlanan ama tadı harika olan bir mezenin, garnitürün hazırlanışını vereceğim. Afiyet olsun.
Malzemeler:
2,5 su bardağı çekirdekleri çıkarılmış dilimlenmiş yeşil zeytin
1 su bardağı iri kıyılmış ceviz içi
4 adet taze soğan
1 adet domates
1 çorba kaşığı nar ekşisi
1 limonun suyu
Hazırlanışı
Taze soğanlar ayıklanıp, yıkanıp doğranırlar. Domatesin kabuğu soyulup, küp küp doğranır. Çekirdekleri ayıklanmış, dilimlenmiş yeşil zeytin bir kaba alınır üzerine doğranmış taze soğan ile doğranmış domates konulur. Ağıza gelecek irilikteki ceviz içi de bunlara eklenir. Ayrı bir kapta karıştırılan nar ekşisi ile limon suyu tüm malzemelerin üzerine dökülür, iyice karıştırılır ve servis yapılır.
AFİYET OLSUN

2 Ekim 2010 Cumartesi

Körili Kıymalı Muska Böreği

Herkese güzel bir Cumartesi günü dilerim. Bugün sizlere haftasonu kahvaltısı ve öğleden sonra çayı için alternatif olabilecek bir tarif vermek istiyorum. Fırında Körili Kıymalı Muska Böreği. Bu böreğimin özelliği kızımın ilk defa muska böreği sarmasıdır. Bu börekler kızımın elinden çıktığı için bize daha da lezzetli geldi.(Galiba aşcı yamağım iyi bir aşcı olacak ne dersiniz?) Ellerine sağlık Ceren'ciğim. Börek için kullandığım köri kıymayla birleşince ortaya çok güzel bir tat çıktı. Sizlerin de mutlaka denemenizi öneririm. Afiyet olsun.
Malzemeler:
4 adet yufka
250 gr kıyma
1 adet küçük boy kuru soğan
1 demet maydonoz
tuz
karabiber
2,5 çay kaşığı Köri
1 su bardağı yoğurt
2 adet yumurta
1 çay bardağı zeytinyağı
Hazırlanışı:
Bir tavaya bir yemek kaşığı zeytinyağı konulur ve içine küçük küçük doğranmış soğan eklenir, soğanlar pembeleşinceye kadar çevrilir. İçine kıyma ilave edilip, pişirilmeye devam edilir. Son olarak tuz , biber ve 1,5 çay kaşığı köri eklenir, iyice karıştırılır . Kıyma iyice kavrulunca içine doğranmış maydonoz eklenir ve altı kapatılır.Ayrı bir kapta yumurta, yoğurt ve zeytinyağının kalanı iyice karıştırılır. Yufkalar uzun kalın şeritler halinde kesilir. En üstteki yufkaya fırça ile yoğurtlu karışımdan iyice sürülür, şeritin ucuna kıymalı harçtan konulur ve sağa, sola üçgen olacak şekilde katlayarak yufkanın sonuna kadar gelinir ve uç kısmı ıslatılara kapatılır. Tüm yufka şeritleri için aynı işlem yapılır. Muska böreklerinin sarılması bitince elde kalan yoğurtlu karışıma 1 çay kaşığı köri ilave edilip, karıştırılır ve bu karışım tüm böreklerin üzerine bolca sürülür. 180 C ısıtılmış fırında böreklerin üzeri kızarana kadar pişirilir. Sıcak olarak servis yapılır.
AFİYET OLSUN
Bu tarifimi Fatoş'un Dünyasının ev sahipliği yaptığı Kahvaltılıklar etkinliğine yolluyorum. Fatoş'a etkinlikte kolaylıklar dilerim.

1 Ekim 2010 Cuma

Tavuk Kokoreç

Herkese hayırlı Cumalar dilerim. Yine bir haftanın sonuna yaklaştık. Bugün sizlere sevgili Tijen'in Lezzet dergisindeki tarifini okuduğumda işte tam benim ağız tadıma göre bir lezzet dediğim fakat yoğunluktan yapamadığım ama sevgili Mine'de tekrar görünce artık kesin yapmam gereken bir tat dediğim Tavuk Kokoreç tarifini vereceğim. Tarifi sevgili Tijen'den birebir aldım. Gerçekten nefis bir tat ortaya çıktı ve çok severek yedik mutlaka denemenizi öneririm.
Malzemeler:
yarım kg.kemizsiz tavuk kalça
6 diş sarımsak
2,3 adet domates
3,4 adet yeşil sivri biber
1 çay bardağı sıvı yağ
tuz
karabiber
kimyon
kuru nane
kekik
Hazırlanışı:
Tavuk etleri kuşbaşı olarak doğranır. Sıvıyağın yarısı tavada ısıtılır ve tavuk etleri bu yağda sotelenir. Ayrı bir tavada kalan sıvıyağ ısıtılır ve içine doğranmış sarımsak(haftaiçi yaptığımdan ve ertesi gün iş, okul olduğundan ben sarımsak kullanmadım) yeşilbiber konulup, sotelenir. Üzerlerine baharatlar eklenir ve sotelenmeye devam edilir. Diğer tavada pişen tavuk etleri baharatların üzerine eklenip hepsi beraber pişirilmeye devam edilir. Son olarak yemeklik doğranıp, fazla suyu süzülen domatesler de eklenip beraber pişirilir. Suyunu çekince altı kapatılır ve sıcak sıcak servis yapılır.
AFİYET OLSUN