30 Mayıs 2010 Pazar

GAP Notları (2)

GAP Turumuzda Mardin'den sonra Peygamberler Şehri Şanlıurfa'ya doğru yola çıkıyoruz. Şanlıurfa'da İbrahim Peygamber'in doğduğu mağara, ateşe atıldığı yer, Balıklıgöl, Halil-ül Rahman Gölü, Ayn-El Zeliha Gölü ilk görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.
Eyüp Peygamberin 40 yıl çile çektiği Çile Kuyusu ve Eyüp Peygamber Makamı, Mevlid-i Halil Camii, Rızvaniye Camii, Kapalıçarşı, Kilimciler, İsotçular, Demirciler, Bakırcılar Çarşısı ve Gümrük Han mutlaka gezilmesi gereken yerlerdendir. Urfa'dan ayrılmadan önce mutlaka Kaleye çıkılmalıdır.
Urfa'ya gidince Sıra Gecesine katılmadan dönülmez. Yerel saz ekiplerinin ve sanatçıların, özel şovlar yapan davulcuların müziği eşliğinde yer sofralarında özel kurulan masada hazırlanan çiğ köftelerin eşliğinde unutulmaz saatler geçiriliyor.

Dünyanın ilk üniversitesinin bulunduğu Harran sizleri bambaşka bir dünyaya götürüyor. Dünyada 3 bölgede bulunan Konik Kubbeli Harran Evleri ve Harran'da korumaya alınmış olan
Ulucami kalıntıları, Höyük, Şehir surları, Kale ve geleneksel Harran evlerinin içlerini ziyaret ederek güzel bir Harran turu yapılabilir. Harran'dan sonra yol üzerinde GAP içerisinde en önemli proje ve ülkemizin elektrik ihtiyacının çok büyük bir kısmını üreten Atatürk Barajı karşınıza çıkıyor. 1992 yılından beri elektrik üreten bu devasa barajı gezerken gurur duyuyorsunuz.
Yeni rotamız Adıyaman ve Nemrut Dağı. Uluslararası Gezginler Birliği tarafından tüm dünyada her insanın ölmeden önce mutlaka görmesi gereken 100 noktadan birisi seçilen Nemrut Dağı sizi 2100 yıl öncesine götürüyor. UNESCO tarafından Dünya Mirası listesine alınmış olan bu bölgede Karakuş Tümülüsü, Cendere Köprüsü ve Arsemia'yı gördükten sonra 2100mt.yükseklikteki Nemrut Dağına tırmanarak ulaşılıyor.
Kommagene Kralı Antiokhos'un kendi mezarı olarak yaptırdığı Büyük Tümülüse ulaşıp, Kuzey, Doğu ve Batı terasları ile insan büyüklüğündeki Tanrı heykellerini gördükten sonra Nemrut'ta eşsiz gün batımını seyretmek bambaşka bir duygu.
Yeni rota Anadolu'nun destan nehri Fırat'ta "dünya'da siyah gül'ün" yetiştiği tek yer olan Halfeti. Burada Fırat nehri üzerinde tekne turu ile eşsiz manzarayı, yerleşim yerlerini ve Rum Kaleyi görebilirsiniz. Halfeti'den sonra soyları tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan ve korunmaya alınan Kelaynak Kuşlarını görmek için mutlaka Birecik'e uğrayınız.

Turun son şehri Gaziantep. Zeugmadan çıkan birbirinden güzel ve büyük mozaiklerin bulunduğu Mozaik Müzesi bu şehirde görülmesi gereken ilk yerdir. Kale dibi mahallesinde Tarihi Antep'i gezmek, Bakırcılar çarşısını, bölgenin en ince geleneksel el sanatlarından olan Sedef işlemeye ait sanatçıların eserlerini görmek insana büyük bir mutluluk veriyor.

Bu kadar güzel ve birbirinden eşsiz gerek doğa harikasını, gerekse tarihi bünyesinde barındıran bu bölgede tabi ki eşsiz tadlarda karşınıza çıkıyor. Çeşit çeşit kebaplar, kuruyemişler, yöreye özgü tatlılar ve özel kahvesiyle GAP gerçekten anlatılmaz giderek yerinde yaşanır. Hepinizi bu bölgeyi gezmeye, görmeye ve eşsiz mutfaklarıyla tanışmaya davet ediyorum.

Perşembe gününe kadar iş seyahati nedeniyle İstanbul dışında olacağım için şimdiden herkese iyi haftalar. Hoşçakalın.

11 yorum:

  1. harika anlatmış fotoğraflamışsın Handan abla, ellerine sağlık.. adım adım gezdik sayende bir karadeniz turu bir de
    GAP turu yakın zamanda yapmak istediğim geziler umarım en yakın zamanda yaparım çünkü bu postlardan sonra daha da bir gidip göresim o güzel yiyeceklerden yiyesim geldi :)

    YanıtlaSil
  2. nr güzel bir gezi yapmışsınız öyle. ben de oralara gidip keşfetmeyi çok istiyorum en yakın zamanda. sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Ne güzel gezmişsiniz, ben de görmeyi istiyorum. Bakalım ne zaman gerçek olur?

    YanıtlaSil
  4. Yengemde yeni geldi sayılır Gap turundan o da anlata anlata bitiremedi:) Çok güzel resimlemişsin sanki oralara gitmiş gibi oldum:) Sevgiler...

    YanıtlaSil
  5. Yazınızın ikinci bölümünü de okudum şimdi. Gerçekten bir rehber edasıyla anlatmışsınız. Yeni tariflerinizin yanı sıra yeni gezi notlarınızı da bekliyorum.

    YanıtlaSil
  6. Yazı dizinizi ve yemekler hakkında (özellikle birinci bölümdeki) kısa tanıtımlarınızı çok beğendim. Güzel yerler görmüş ve güzel anlatmışsınız.

    YanıtlaSil
  7. Ah ah ah Nemrut Dağı görmeyi ne çok istediğim bir yerdir. İnş.kısmet olur.
    Ne güzel anlatmış ve fotğraflamışsın canım eline diline sağlık;)

    YanıtlaSil
  8. bende yeni geldim sayılır güneydoğudan insan oraların etkisinden kurtulamıyor. kebablarında tadı hala damağımda.

    YanıtlaSil
  9. Yorum yazan herkese çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  10. Gezi fotoğrafları harika.. ahh ahh bende istiyorum.. seneye inşallah;))

    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  11. Sevgili Pelince, ilk fırsatta mutlaka gitmeni öneririm. Sevgiler.

    YanıtlaSil

Merhaba, blogumu ziyaret edip, yorumlarınızı benimle paylaştığınız için şimdiden teşekkür ederim. Blogumu ziyaretsiz ve yorumsuz bırakmayın :)