12 Ocak 2012 Perşembe

Uğurlu Konakları-Kastamonu

Herkese soğuk bir İstanbul'dan merhaba. Kasım ayında gerçekleştirdiğim Karadeniz turunda son uğradığım şehir Kastamonu'ydu. Kastamonu'ya ilk defa gittim ve daha o günlerdeki soğuğuna inanmadım. Korkunç bir ayaz vardı ve orada görüştüğümüz kişiler bu soğun daha birşey olmadığını , daha kışın orada başlamadığını söylediler. Şimdi İstanbul çok soğuk ve aklıma hep orada ki soğuk geliyor. Kastamonu'da işlerimizi bitirdikten sonra yemek için gittiğimiz Uğurlu Konaklarına hayran kaldım ve bugün size o Konağı tanıtmak istiyorum.Uğurlu Konakları kompleksi, toplam 1,5 dönüm bahçe içinde yer alan 2 adet geleneksel Kastamonu evinden oluşmaktadır. Yol cephesinde bulunan ve Uğurlu Konağı olarak bilinen konağın,1850 ile 1860 yılları arasında yapıldığı tahmin edilmektedir. Terzi Mehmetemin Ağa ilk sahibidir. Kendisi ve ailesi ile birlikte bu konakta tahminen 1930’lu yıllara kadar yaşamış, bu yıldan sonra konağı ailenin büyük kızı Hatice Hanım ve eşi Zühtü Bey’e devretmiştir. Hatice Hanım ve eşi Zühtü Bey, dört çocukları ile birlikte bu konakta yaşamlarına devam etmişlerdir. Zühtü Bey’in vefatından sonra (1956) Hatice hanım çocuklarını evlendirip, kızı, damadı, oğlu Sait Bey, gelini Seniha Hanım ve torunları ile birlikte vefatına kadar (1985) konakta yaşamıştır. Hatice Hanım’dan sonra Sait Bey ve eşi, dört çocuklarıyla birlikte 1992 yılına kadar konakta yaşamışlardır. Bu tarihten sonra hemen hemen terk edilen konak, bakımsızlıktan ve dış etkenlerden, oldukça harap duruma düşmüştür. Aile bireyleri 2003 yılında konağı, Kastamonu Kalkınma Vakfı’na ( KKV) satmışlardır. KKV, konağı turizm amaçlı değerlendirmeyi düşünmüş ve Gazi Üniversitesi Restorasyon kürsüsünde turizm amaçlı restorasyon projesi hazırlatmıştır. Ancak daha sonra mülkiyetinde bulunan diğer bazı konaklarla birlikte satmaya karar vermiş ve satılığa çıkarılan konak, 2005 yılında İstanbul’lu turizmci ve sanat tarihçisi Gülsen Kırbaş tarafından satın alınmıştır.


(Konağın eski halini, bakımsız dönemlerini, inşaatın aşamalarını adım adım duvardaki fotoğraflardan takip edebilirsiniz. Ayrıca Konakları Kastamonu'ya ve bizlere kazandıran Gülsen Kırbaş'ın fotoğrafı ve kısa özgeçmişi de duvardaki panoda bulunuyor)

Bundan sonrası uzun sürecek bir onarım ve yeniden işlevlendirme öyküsüdür. Arka parselde bulunan daha yeni tarihli (20. yüzyıl geleneksel Kastamonu evi) ahşap ev de, öndeki Uğurlu Konağı’yla birlikte projelendirilmiş, her iki yapının restorasyonu, 2006 yılı yazında başlamıştır. 2009 yazında biten restorasyon sonucunda, butik otel olarak işlevlendirilen yapılar, titiz bir çalışmayla, özgün yapısına olabildiğince sadık kalmaya özen gösterilerek restore edilmiştir. Restorasyonda, özgün malzeme, ya da ona en yakın malzeme kullanılmış, yerel ustalar, yerel tekniklerle çalışmıştır. Tescilli tarihi eser olan Uğurlu Konağı, özgün yapıya uygun olarak hazırlanan restorasyon projesine sadık kalınarak onarılmış, özgün mekan düzeni, odalar, sofalar ve tüm mimari detaylar titizlikle korunmuştur. Yeni verilen otel işlevine uyarlamak amacıyla, sadece odalara sıhhi mekanlar eklenmiş, ya da mevcut hela ve hamamlar, gusulhane ve yüklük dolapları bu işleve uyarlanmıştır. Uygulamadaki bir ahşap işçiliği, Kastamonu’da bu konuda örnek oluşturacak kalite ve titizliktedir.




(Konağın restorant bölümünde detaylar, eşyalar ve eşyaların sergilenmesi son derece zevkli ve güzel yapılmış.)

Turizm sektörüne, 25 yıl önce İngilizce ve Almanca rehber olarak başlayan Gülsen Kırbaş, Türkiye’nin tarihi ve kültürel zenginliklerini dünyaya tanıtmak için Novitas Turizm ve Seyahat Acentası’nı kurmuş. 2002 yılında TÜRSAB tarafından Kastamonu’ya yapılan info gezisine katılan Gülsen Kırbaş, Kastamonu’daki tarihi konaklara hayran kalarak, bu konakları alarak otel işletmeciliğine başlama kararı almış. Gülsen Kırbaş tarafından alınıp, tekrar hayat kazandırılan konakların tefrişinde de, geleneksel Kastamonu evinin dekorasyonu örnek alınmış, bu tarz, modern konaklama gereksinimleriyle uyum içinde yorumlanmıştır. Geniş sofalar, geleneksel Kastamonu evi sedirleriyle döşenmiş, doğal malzemeden yapılma tekstil ve el halıları kullanılmış, konakların tüm mekanları, Kastamonu’dan ve yakın çevresinden devşirilmiş özgün dekoratif malzemelerle süslenmiş ve dekore edilmiştir.

(Sıcacık bir ortama sahip olan ve çok güzel Türk musikisinin eserlerinin çalındığı restorantta 1963 yılına ait bir gazete insanı alıp, o yıla ve olaylarına götürüyor.Henüz dünyada olmadığımız bir yıla ait bu gazetedeki haberler bizi uzun süre meşgul etti.) Bitişik üç parselin birleştirilmesiyle oluşan geniş ve ferah bahçe mekanları, yaşı 50-60 yılı aşkın meyve ağaçlarının korunması ve çim ve çiçeklerle bezenmesinin ardından, misafirlerin huzur bulacağı, özellikle bahar ve yaz aylarında eşsiz bir keyif ortamı oluşturan bir cennet bahçesine dönüşmüştür. Mevsimine göre, bahçedeki ağaçlardan beyaz dut, kara dut, erik, vişne, armut ve ceviz yemek mümkündür. (Bilgilerin bir kısmı internetten alınmıştır)



Çok soğuk bir havada gittiğimiz konakta ilk ikram tazecik pideler eşliğinde sunulan sıcacık bir Tarhana çorbası oldu.


Ardından Kastamonu'nun kendine has Etli Ekmeği geldi. Etli Ekmek oldukça büyük ve harikaydı


Yanında yoğurduyla birlikte sunulan etli yaprak sarması sofraya gelir gelmez bitiverdi.


Ve işte beklenen an sonunda meşhur Kastamonu Tirit'i sofrada. Herşeyi ile mükemmel olan ve İstanbul'da yediklerimle hiç ilgisi olmayanTirit'e bayıldım. Bir kez daha herşeyi kendi yerinde yöresinde yemenin en doğrusu olduğunu anladım.

Bu güzel yemeği revani tatlısı ve çok şık sunumla gelen Türk kahvesi ile sonlandırdık.



Konağın tarihi özelliği, dekorasyonu, işletenlerin misafirperverliği ve yemeklerinin lezzetiyle Kastamonu'ya yolunuz düşerse uğramadan geçmeyin diyeceğim bir yer Uğurlu Konakları. Mutlaka uğrayın ve bu güzel yemeklerden tadın, tarihi atmosferi koklayın.
Uğurlu Konakları
Hisarardı mah. Şeyh Şaban-ı Veli cad. No: 47-51
Kastamonu
Telefon : (366) 212 82 02-04
Faks : (366) 212 18 33
E-Mail : info@kastamonukonaklari.com

28 yorum:

  1. Gidip gezdiğimizde bende çok beğenmiştim. Göremeyenler için güzel bir paylaşım. Herkes adına teşekkürler..

    YanıtlaSil
  2. bende Karadenizi baştan başa gezmiş biriolarak her yemeğin yöresinde yenmeli tarafını destekliyorum Kastamonu çok şirin bir yer sevimli özellikle kalesi harika tepeden kastamonuya bakış güzel:))

    sevgiler iyi geziler olsun

    YanıtlaSil
  3. zaten çok görmek istediğim bir şehir,Handan hanımcım öyle güzel anlatmışsın ki daha fazla oyalanmadan ilk fırsatta gitmem gerek diye düşündüm...sevgiler...

    YanıtlaSil
  4. Ne kadar güzel anlatmışsınız. Mayıs ayında ben de Kastamonu'daydım ve bu konakta 3 gün kaldım. Çok hoş bir yer, çok beğenmiştim.

    YanıtlaSil
  5. GİDERSEM,O KADAR GÜZEL ANLATMIŞSINIZ Kİ MUTLAKA UĞRARIM:)SİZE AFİYET OLSUN MENÜ HARİKAYMIŞ:)

    YanıtlaSil
  6. Karadeniz muhteeşem...Yemekleri havası. Teşekkürler paylaşım için.

    YanıtlaSil
  7. sayende kastamonu ya gitmiş kadar oldum :) kendim ve sizlerin sayesin gezmediğim il kalmayacak galiba :))

    YanıtlaSil
  8. Bu manzarları görürde insan nasıl gitmek istemez oralara… Elimde olsamda ışınlansam oralara, helede o masaya :)

    YanıtlaSil
  9. Canım ne güzel anlatmışsın. Bayıldım kahve takımına ve şu anda çok açım bu yemekleride görünce gözlerim döndü ama :S

    YanıtlaSil
  10. Bir Kastamonulu olarak size küçük bir bilgide benden : Kastamonu'da sokaklara kimse tükürmez,çünkü tahminen 17000 tane yatır olduğu düşünülmektedir .Bu nedenle kimse yere tükürmez.
    Ve özlemişim memleketimi,çok güzel bir yazı olmuş.Etli ekmek ve tiridi beğendiğinize sevindim.Umarım Kastamonu helvasından da tatmışsınızdır...

    YanıtlaSil
  11. Handancım şimdi gidesim geldi sanki orayı hissettim. Harika görüntüler nefis tatlar benim aklım revanide kaldı hımmm:)Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  12. Mantı mı gördüm orada :)

    YanıtlaSil
  13. Karadeniz turu ben de mutlaka yapacağım :))

    YanıtlaSil
  14. canım çok güzel :))
    karadeniz hatıralarım canlandı.
    kahvemi içtim:)
    bana musade
    teşekkür pastası için bana da beklerim:))))

    YanıtlaSil
  15. güzeldir candır benim memlketim ablacım:) beğenmiş olmaana çok sevindim sen şimdi gör soğuğu:))
    keşke banduma da tatsaydın :)

    YanıtlaSil
  16. Harika manzaralar yakalamışsınız paylaştığını için teşekkürler

    YanıtlaSil
  17. Handancım, birkaç sene önce gitmiştik arkadaşlarla, nerdeyse aynı menüyü yedik. Şehir değerleriyle yaşamayı çok iyi bilmiş. Çok beğenmiştim.
    Paylaşımınız için teşekkür ederim.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  18. 'Yediğin içtiğin senin olsun, sen gördüklerini anlat':)))) derler Handancım; ama maaşallah sen her ikisini de pek güzel yapmışsın:)) Kalemine sağlık, objektifine de tabii..Oralar çok güzeldir mutlaka, görmek isterim inşallah.. Allah içine sindirsin canım, tekrarını nasip etsin..

    YanıtlaSil
  19. Güzel bir gezi, harika yemekler... Bir fırsatını bulup gidip, yerinde denemek lazım hepsini.
    Güzel paylaşımın için teşekkürler arkadaşım.
    Sevgiler:)

    YanıtlaSil
  20. ''Kastın ne Moni'ye demişler''Kastamonu tarihi ve güzel bir kent, sizde çok hoş görsellemişsiniz, elleriniz dert görmesin, paylaşıma teşekkürlerrrr....

    YanıtlaSil
  21. pietanze molto invitanti!

    YanıtlaSil
  22. Sevgili Arsız Kedi Kastamonu helvasını tattım ve çok beğendim.

    YanıtlaSil
  23. Sevgili Bolat, Mantıya benzettiğin Kastamonun meşhur Tirit'i. Denemeni öneririm süper bir tat.

    YanıtlaSil
  24. Yorumlarınız için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  25. kıskandım şimdi sizi,neyseki fotolarınızla yetineceğiz şimdilik

    YanıtlaSil
  26. Hepside çok lezzetli gözüküyor canım çekti:)blogunuzu çok beğendim ve hemen izlemeye aldım bende ziyarete beklerim:))

    YanıtlaSil
  27. Merhaba adım Armağan resimleri görünce bende çok eskilere gittim. 5-7 yaşlarımda bu konakların eski hallerinde oturduk anılarım canlandı. Teşekkürler çok güzel olmuş.

    YanıtlaSil
  28. Etli yaprak sarmasına bayılırım, fotoğrafta da enfes görünüyor. Hele Kastamonu gibi doğal bir memlekette yapıldıysa tadını düşünemiyorum. İnşallah bir gün orada yemek nasip olur.

    YanıtlaSil

Merhaba, blogumu ziyaret edip, yorumlarınızı benimle paylaştığınız için şimdiden teşekkür ederim. Blogumu ziyaretsiz ve yorumsuz bırakmayın :)