30 Ekim 2012 Salı

Fırında Pirzola




Herkese yağmurlu ve soğuk bir İstanbul'dan merhaba. Bugün tarifimiz çok kısa sürede hiç uğraşmadan hazırlanan ama tadı ve sunuşu çok hoş olan bir tarif. Afiyet olsun.
Malzemeler:
1 kilo pirzola
2 domates
3 yeşil sivri biber
zeytinyağı
1 yemek kaşığı salça
kekik
karabiber
tuz
Hazırlanışı:
Pirzolalar bir borcama dizilir. Üzerine kabukları soyulmuş doğanmış domatesler ile doğranmış yeşil biberler dizilir. Tuz, karabiber ve kekik serpilir. Zeytinyağı üzerine gezdirilir.



 Bir kapta iyice sulandırılan salça üzerine dökülür ve üstünü geçecek kadar su konulur. Aliminyum folyo ile kapatılan borcam önceden ısıtılmış fırından 200 'C  etler pişene ve suyunu çekene kadar pişirilir. Pişince aliminyum folyo çıkarılır ve 10 dak. daha pişirilir ve fırından çıkarılır. Servis tabağına alınan pirzolalar sıcak olarak servis edilir.
AFİYET OLSUN.


25 Ekim 2012 Perşembe

Bayramınız Kutlu Olsun.

Sevdiklerinizle beraber,  güzel kızlarımın ikram  ettiği şekerler tadında bir Kurban Bayramı geçirmenizi dilerim.



 
Kurban Bayramının olmazsa olmazı Kavurma tarifi için tık tık.

23 Ekim 2012 Salı

Barselona (2)

Barselona'nın  ana caddesi olan La Rambla’da gezerken uğranması gereken yerlerden biri de meşhur  yiyecek  pazarı olan  Mercat de la Boqueria 'dır.




Barselonanın en meşhur ve eski yiyecek pazarının tarihi 1200'lere kadar uzanıyor. Önceleri sadece et satışı yapılan bu pazar daha sonra mezbaha olarak kullanılıyor. Boqueria adı da ordan geliyor; katalanca "kasap dükkanı" demek. İlerleyen zamanda bir çok küçük dükkan açılıyor. 1835'de de resmen pazar yeri olarak kabul ediliyor ve inşasına başlanıyor. Son halini 1914'de alıyor ve  fotoğrafta görülen, halen kullanılan   metal tavan, 1914'te inşa edilen tavandır. 




Pazar alanı 1600 metrekare ve resmi beyanlarına göre 27.000 çeşit ürün satılıyor burada. Pazar her gün (Pazar günleri hariç) saat 08:00 - 20:30 arasında açıkDünyanın her yerinden gurmeleri kendine çeken bu pazarda çok farklı yiyecekler bir arada bulunuyor. İşlenmiş et çeşitleri, taze ve salamura balıklar, deniz mahsülleri,  salam, sosis gibi şarküteri ürünleri, sebzeler, meyveler, tatlılar, hamur işleri, ev yapımı şaraplar, taze kesilmiş İtalyan makarnaları,  çeşit çeşit baharatlar, çikolatalar, yüzlerce mantar çeşidi, peynirler bu çatı altında toplanmış.




Barselona'ya ilk gittiğim  1999 yılında  çok fazla olmayan ama  günümüzde  pazarı istila etmiş olan  özellikle egzotik meyveler başta olmak üzere çeşit çeşit meyveler ve meyve suları bana göre pazarın yerel havasını bozmakla birlikte pazara rengarenk bir hava veriyor. Pazarda özellikle öğle saatlerinde İspanyolların Tapas adını verdikleri meşhur mezeleri ile karnınızı doyurma imkanı veren yerler  bulunuyor. Tapasların yanı sıra hemen yemek için hazırlanmış rengarenk meyve tabakları da turistlerden çok ilgi görüyor. Bence bu pazar Barselona’da yemek tutkunlarının ve fotoğraf çekenlerin uğramadan geçemeyeceği ilk  yerdir. 
























22 Ekim 2012 Pazartesi

İspanya-Barselona (1)

Geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiğimiz  Avrupa seyahatimizin Almanya-Köln ve Hollanda-Amsterdam 'dan sonraki 3. durağı İspanya'nın en güzel şehirlerinden biri olan Barselona  oldu. Barselona, İspanya'nın Katalunya özerk bölgesinin başkentidir.  Yaygın dil Katalanca'dır. Barselona denince akla sanat, mimari zenginlik, mutfak çeşitliliği, gece hayatı, deniz kısaca her şeyden bir parça gelir.  Barselona'nın geçmişinin İspanya'dan daha eski olması ilginçtir. 9. yüzyılda Katalan bir asilzade aile tarafından kurulmuştur. Barselona yüzlerce sanatçı yetiştiren bir kenttir. Picasso, Dali, Miro, Antonio Gaudi gibi dehalar bunların en fazla tanınanlarındandır. (Kaynak.internet) Akdeniz ülkesi olması, bir deniz şehri olması ve canlı cıvıl bir şehir olması şehre bambaşka bir hava katıyor.Otelimiz şehrin ana caddesi olan La Rambla’da olduğu için eşyalarımızı otele bırakıp, şehri gezmeye  meşhur  La Rambla’dan başladık.Caddenin ismi olan La Rambla'nın  hikayesi  şöyledir: ‘Rambla’ Arapça’da kumlu dere yatağı anlamına gelen bir kelimeymiş ve 14. yüzyıla kadar burası gerçekten de kumlu bir dere yatağıymış. Zamanla çevredeki yapılaşma arttıkça dere yatağı kapatılmış ama Rambla adı sabit kalmış.


1,2 km.uzunluğunda ve oldukça geniş olan bu caddenin bir ucu  ünlü Catalunya Meydanı'na  diğer ucu ise limana ve Kristof Kolomb Heykeli'ne  uzanır.
Barcelona´nın ana caddesi La Rambla yaklaşık yüz sene evvel inşa edilmiş ve  o dönemden beri de şehrin en işlek ve turistik caddesi.La  Rambla 5 adet küçük caddenin birleşmesiyle oluşmuş uzun bir caddedir. Bu küçük caddeler, Plaça de Catalunya’dan Port Vell’e olmak üzere sırasıyla, Rambla de Canaletes, Rambla dels Estudis, Rambla de Sant Josep, Rambla dels Caputxins ve Rambla de Santa Monica’dır. Her bir caddenin kendine özgü özellikleri vardır. Rambla de Canaletes adını Font de Canaletes çeşmesinden alır ve Plaça de Catalunya yönünden caddenin ilk bölümü olduğu için, La Rambla’ya gelenler burada büyük bir kalabalık oluşturur. Rambla dels Estudis, kuşların satıldığı bir açık hava pazarı gibidir.Bu cadde üzerinde bol miktarda  kafeler, hediyelik eşya dükkanları, çicekçiler bulunur.





Günün her saati çok kalabalık olan bu cadde de değişik kostümler içerisinde ilginç şovlar yapan sokak sanatçılarını  görebilirsiniz.Özellikle akşamları bütün bulvar bu sanatçılarla doludur. Kimi pandomim yapar,  kimi kılık değiştirir, bazıları dans eder.  Karakalemle portrenizi çizdirmek veya Japon alfabesiyle isminizi yazdırmak gibi ilginç aktiviteleri gerçekleştirebilirsiniz.
Ulaşım için en fazla rağbet edilen metronun La Rambla üzerinde; Plaça Catalunya’da, Liceu’da ve Kolomb  heykelinin yakınında olmak üzere 3 durağı vardır. Liceu durağından sahile doğru devam eden kısım, sokak göstericileri, sanatçıları, ressamları, canlı heykelleriyle La  Rambla’ın en hareketli yeridir. Yine bu civarda görebilecekleriniz arasında; Gaudi’nin Kont Guell için tasarladığı malikâne Palau Guell ve kare şekilli bir meydan olup Gaudi’nin tasarımı olan ilginç sokak lambalarına ev sahipliği yapan Plaça Reial bulunur



Ayrıca Avrupa’nın en büyük opera salonlarından birisi olan Gran Teatre del Liceu da Liceu’dadır.


Ana meydandan limana doğru inerken caddenin solunda kalan bölge eski şehir Barri Gotik, sağda ise  El Raval’dır . Bu bölgelere girdiğinizde bu dar ve tarihi dokusuna, mimarisine dokunulmamış sokaklarda   tarihi ve mimari kokan bir yolculuğa çıkabilirsiniz.

















Bu tarih kokan sokaklarda dolaşırken    sanatçı ustalığını yaptığı tatlılara taşıyan ve hepsi bir sanat eseri gibi olan Carles Mampel'in Bubo pastanesine uğramadan geçmek olmazdı. Carles Mampel 1999 yılında İspanya'da en iyi Pasta Şefi ünvanını alan İspanya'nın ünü dünyaya yayılmış bir şefi. Carles Mampel   iç tasarım stüdyosu Grumax ile 2005 yılında Barselona'nın tarihi alanında ilk Bubo mağazasını  açtı. Mağaza ve ürünler  kısa zamanda haklı bir üne kavuştu  mağaza sayısı 3’e çıktı. Barselona'nın tarihi alanında  eski Santa Maria del Mar kilisenin karşısındaki meydanda yer alan bu pastanenin hem göze hem damaklara hitap eden ürünleri ile sizi  başa bırakıyorum. ( Gezi notlarıma yarın devam edeceğim.)
Bubo : Caputxes, 10/ 08003 Barcelona (Spain)/ Tel. 932 687 224/ http://bubo.es/
 İyi akşamlar.



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...