28 Şubat 2011 Pazartesi

Tavuklu Pazı Sarma -Beşamel Soslu

Herkese güzel bir hafta dilerim. Kışın baskın tatlı yeşillerinden olan pazıyı şekilden şekile sokarak sofralarımıza getiriyoruz. Bugün soframızda pazının beşamel sos ve tavukla birleşerek ortaya çıkan ve arşivde sırasını bekleyen sarma hali var. Afiyet olsun.
Malzemeler: (5 kişilik)
300 gr. tavuk göğüs eti
2 demet pazı yaprağı
1 adet kuru soğan
2 adet havuç
1 su bardağı bezelye
10 adet mantar
tuz
karabiber
kekik
kuru nane
yarım yemek kaşığı salça
zeytinyağı
beşamel sos için:
1 yemek kaşığı un
yarım yemek kaşığı tereyağı
1 çay kaşığı tuz
2 su bardağı süt
Hazırlanışı:
Pazı yapraklarının sapları kesilir, kaynar suda bir iki dakika bekletilip çıkarılır ve süzülmeye bırakılır. Diğer tarafta tavuk eti haşlanır ve hafif ılınınca didiklenir. Bir tavaya zeytinyağı konup ısıtılır. Küçük küçük doğranmış soğan eklenir ve kavrulur. Üzerine küçük küçük doğranmış havuç, mantar ve bezelye eklenir ve hepsi sotelenir. Tavuk, salça, tuz, karabiber, baharatlar ve yarım çay bardağı su eklenir ve birlikte pişirilir. Pişen iç malzeme soğumaya bırakılır. Damarlı kısımları alınmış olan pazı yaprakları düz bir zemine yayılır ve iç malzemesinden konularak sarılır. Tüm yapraklar aynı şekilde sarılır. Tencerenin dibine bir kaç pazı yaprağı konulur ve tüm sarılan yapraklar tencereye dizilirler. Üzerine bir kapak kapatılıp ve üzerini geçmeyecek kadar sıcak su ve çok az zeytinyağı ilave edilip, pişmeye bırakılır. Diğer tarafta bir kaba yağ ile un konulur ve un sararana kadar tahta bir kaşıkla karıştırılır. Üzerine yavaş yavaş süt eklenir ve karıştırlmaya devam edilir. Tuz ilave edilir ve muhallebi kıvamına gelene kadar pişirilir. Servis tabağına alınan pişmiş sarmaların üzerine beşamel sos dökülür ve hemen sıcak olarak servis yapılır.
AFİYET OLSUN

25 Şubat 2011 Cuma

Truff

Herkese hayırlı ve güzel bir Cuma günü dilerim. Soğuk ve yağışlı bir haftasonu bizi bekliyormuş bu soğuk ve sevimsiz havayı tatlı birşeyler yiyerek dağıtalım değil mi? İşte çok kolay hazırlanan ve yerken insana mutluluk veren bir tarif. Afiyet ve mutluluk olsun.
Malzemeler: 25 adet için
200 gr. bitter çikolata
1 küçük paket krema
1 adet kek (ben paykek kullandım miktarı iyi geldi)
Üzeri için:
dövülmüş şamfıstığı
hindistan cevizi
file badem
Hazırlanışı:
Krema bir kapta ısıtılır ve kaynamaya başlayınca içine küçük parçalara bölünmüş bitter çikolata eklenir. Karıştırılarak tüm çikolatanın iyice eriyip, krema ile karışması sağlanır. Tamamen eriyince altı kapatılır ve soğumaya bırakılır. Diğer tarafta kek (evde kalan kekler de olabilir ve istenilen her çeşit kek kullanılabilir. Ben bitter çikolata kullandığım için sade kek seçtim) bir kabın içerisinde ufalanır ve ılınan çikolata sosu kekin üzerine boşaltılır.Tahta bir kaşıkla iyice karıştırlarak kekle sos birbirine yedilir ve hamur haline getirilir. Bu hamur hava almayacak şekilde bir kaba konulup buzdolabında yarım saat bekletilir.(Daha fazla da bekleyebilir ama sertleştiği için yuvarlanması biraz zor olur. Yarım saatten az olunca da fazla yumuşak kalıyor)Yarım saat dinlendikten sonra dolaptan çıkarılan çikolata hamurundan minik parçalar koparılır ve avuç içinde yuvarlanır. İsteğe göre hazırlanan dövülmüş şamfıstığı, file badem ve hindistan cevizine batırılarak(üzerini kaplamak için beyaz çikolata gibi başka malzemelerde kullanabilirsiniz) iyice bulanır ve servis tabağına alınır. Kahve ile hemen servis yapılır.
AFİYET OLSUN

24 Şubat 2011 Perşembe

Zeytinyağlı - Portakallı Kereviz

Herkese soğuk bir İstanbul'dan merhaba. Yayın için sıra bekleyen bir tarif var bugün. Sevilmesi zor ama sevenler tarafından da vazgeçilmez bir sebze olan Kereviz çeşitli şekillerde sofralarda yer alıyor. Özellikle turunçgillerle pişirildiğinde ayrı bir lezzete bürünen kerevizin bugün zeytinyağlı tarifi var. Afiyet olsun.
Malzemeler:(4 kişilik)
750 gr. kereviz
2 adet orta boy havuç
2 adet orta boy patates
1 adet orta boy kuru soğan
2 adet portakalın suyu
yarım çay bardağı zeytinyağı
tuz
dereotu
1 tatlı kaşığı toz şeker
1 su bardağı ılık su
Hazırlanışı
Tencerede ısıtılan zeytinyağına küçük küçük doğranmış soğan eklenir ve kavrulurlar. Ardından küçük küçük doğranmış havuçlar ilave edilir ve sotelenirler. Doğranmış patates ve kerevizler de tencereye eklenir.(Kerevizler ayıklanıp, doğrandıktan sonra bekleme süresince kararmamaları için unlu, limonlu suda bekletilirler. Ben bunu yapmayıp, tam tencereye eklenme sırası geldiğinde ayıklayıp, doğrayıp doğrudan tencereye ekliyorum )Hemen ardından portakal suyu, tuz, şeker, ılık su da tencereye konulur bir iki hafifçe karıştırıldıktan sonra pişmeye bırakılır. Pişince zeytinyağının kalanı üzerine gezdirilir ve tekrar kapatılıp, demlenmeye bırakılır. Ilındıktan sonra servis tabağına alınır ve dereotu ile süslenerek servis yapılır.
AFİYET OLSU

23 Şubat 2011 Çarşamba

Kahve Dünyası "Metro"da, 15 istasyonda!

İstanbullu kahveseverlere müjde! Artık metroyla işe veya okula giderken de kahve keyfi yapabileceksiniz. Çünkü Kahve Dünyası, toplam 15 metro istasyonunda satış noktası açıyor. Üstelik Kahve Dünyası, metrodaki yeni satış noktalarının açılışını tüm İstanbullularla birlikte kutlamak için çok eğlenceli bir karnaval programı hazırladı. İlk kutlama, 25 Şubat’ta saat 12.00’de Levent Metro İstasyonu’nda!Metroda tren beklerken sevdiğiniz kahveyi yudumlamayı ister miydiniz, ya da kahvaltı olarak şöyle güzel bir sandviç yemeyi? Kahve Dünyası’nın İstanbul’un metro istasyonlarında açacağı satış noktalarıyla bu keyif artık mümkün olacak.
Kahve Dünyası, şubatın son haftasından mart ayının ortasına kadar, toplam 15 metro istasyonunda yer alacak satış noktalarını İstanbullular için hizmete açmış olacak. Kahve Dünyası satış noktaları şu istasyonlarda olacak:
4. Levent, Levent, Gayrettepe, Şişli/Mecidiyeköy, Osmanbey, Kabataş, Aksaray, Davutpaşa, Merter, Zeytinburnu, Bakırköy, Ataköy, Yenibosna, Atatürk Havalimanı ve Taksim.
KARNAVALLA AÇILACAK!
Kahve Dünyası metro istasyonlarındaki satış noktalarının açılışlarını tüm İstanbullularla birlikte kutlamak istiyor. Bunun için de çok eğlenceli bir karnaval programı hazırladı. İstanbullular açılışlar boyunca; Kahve Dünyası müzik grubu, jonglörleri, maskotları ve renkli tanıtım ekipleriyle keyifli zaman geçirirken dağıtacak olan ikramların tadına da bakabilecekler. İlk kutlama 25 Şubat’ta saat 12.00’de Levent Metro İstasyonu’nda yapılacak.
MENÜDE NELER VAR?
Peki Kahve Dünyası’nın metro istasyonlarındaki satış noktalarının menüsünde neler olacak?
Türk Kahvesi, Cappuccino, Filtre Kahve, Espresso, Cafe Latte, 3’ü bir arada ve 2’si bir arada kahve çeşitleri arasında yer alacak. Kahveyle birlikte; Sıcak Çikolata ve Sahlepli Kahve kış aylarında içimizi ısıtmak için diğer içecek seçenekleri olacak. Kahve Dünyası acıkanları da unutmadı tabii ki. Metroda sabah kahvaltısı veya gün içinde atıştırma yapmak isteyenler Kahve Dünyası’nın sandviç ve keklerinden alabilecekler.
Kahve Dünyası, İstanbul Ulaşım A.Ş.’nin Turyap işbirliği ile yaptığı ihale sonucunda metrolarda satış noktaları açma hakkı elde etti. Söz konusu ticari alanlarda Kahve Dünyası’nın yanı sıra; bankacılık, iletişim gibi farklı sektörlerden firmalar olacak.

Okunması En Keyifli Blog Ödülüm

Sevgili Medanseri Okunması En Keyifli Blog Ödülü oluşturmuş ve bu ödüle beni de layık görmüş.
Kendisine çok teşekkür ederim. Ayrıca sevgili gutguturuna ve sevgili O.K.A Mavi Tutku da beni bu ödüle layık görmüşler. Hepsine çok teşekkür ederim. Ben de bu ödülü zevkle takip ettiğim tüm blogcu arkadaşlarıma gönderiyorum.

Dereotu ile Tatlandırılmış Somon Füme

Herkese merhaba. Yine haftanın ortasına geliverdik. Eğer somon fümeyi kanepelerde, ekmek üstünde kullanmaktan, gül vb.şekillere sokup, kremayla tatlandırmaktan sıkıldıysanız ya da bu çok yararlı besini çocuklara nasıl yediririm diye düşünüyorsanız işte size bir alternatif sunuş: "Salata buketi eşliğinde dereotu ile tatlandırılmış somon füme" Bu sunum özellikle çocukların çok hoşuna gidiyor ve dereotu ile karışan somonu daha kolay yiyorlar. Somonun şekil nedeniyle kızım buna Kayıp Balık Nemo adını taktı ve bize çocuk misafir geleceği zaman "Anne çocuklara Kayıp Balık Nemo yap" diyor. Yapımı kolay olan bu sunumu denemenizi öneririm. Afiyet olsun
Malzemeler:
İstenilen miktarda somon füme
İstenilen miktarda dereotu
1, 2 damla zeytinyağı
karabiber
1, 2 damla limon suyu
servis tabağı için:
istenilen miktarda kıvırcık salata ya da akdeniz yeşilliği
bağ olarak kullanmak üzere bir dilim salatalık
Hazırlanışı:
Somon füme, ince kıyılmış dereotu, 1,2 damla zeytinyağı, 1,2 damla limon suyu ve istenirse karabiber(çocuklar için yaparken karabiber koymuyorum)robota konulur ve hepsi karıştırılır. Hazırlanan karışım istenilen şekil verilerek (kek kalıpları ile pek çok şekil verebilirsiniz) servis tabağına alınır. Arzu edilen yeşillikler ince kesilmiş bir dilim salatalık ile bağlanarak servis tabağına somonun yanına yerleştirilir ve servis yapılır.
AFİYET OLSUN

22 Şubat 2011 Salı

Brokolili Makarna

Herkese güzel bir gün dilerim. Son derece yararlı bir sebze olan brokoliyi daha fazla tüketebilmek için farklı tarifler denerken ortaya çıkardığım makarna tarifini sizlere vermek istiyorum. Bu tarifi brokoli sevmeyenlere ve özellikle çocuklara gönül rahatlığı ile yedirebilirsiniz. Afiyet olsun.
Malzemeler (4 kişilik)
1 paket mini midye makarna
150 gr brokoli
150 ml.krema
2 çorba kaşığı zeytinyağı
1 diş sarımsak
Kuru fesleğen
Hazırlanışı
Bir kapta brokoli haşlanır ve çicekleri ile sapı ince ince doğranır. Midye makarna (başka çeşit makarna da kullanabilirsiniz ama bu tarife ben mini midye makarnayı çok yakıştırıyorum) kaynamış tuzlu suda 10 dak. haşlanır ve süzülür (makarnayı soğuk sudan geçirmeyiniz. Soğuk sudan geçirirseniz makarnanın hem besin değeri gider, hem de diriliği kaybolur.) Wok'a zeytinyağı konulur ve ısıtılır. Hafif kızan zeytinyağına dövülmüş sarımsak eklenir ve 1, 2 dak. çevrilir. İnce doğranmış brokoli bu karışıma eklenir ve 5 dak. iyice karıştırılır. (Bu arada brokoli iyice ezilip, püre haline gelir). Üzerine istenilen miktarda kuru fesleğen eklenir. (Fesleğen brokolinin kokusunu ve tadını aldığı için bol konulmasını öneririm) Ardından karışıma krema eklenir ve iyice karıştırılır. Makarna bu karışıma eklenir , kısık ateşte sos tamamen makarnaya yedirilene kadar karıştırılır.Tabağa alınan makarna sıcak olarak servis yapılır. (Makarnayı sade sunabileceğiniz gibi isterseniz üzerine rendelenmiş parmesan peyniri de serpebilirsiniz.)
AFİYET OLSUN.

21 Şubat 2011 Pazartesi

Kuru Patlıcan Dolması

Herkese güzel bir hafta ve Pazartesi dilerim. Her sebzeyi sadece mevsiminde tüketmeyi seviyorum ve buna mümkün olduğunca bağlı kalmaya çalışıyorum. Hemen hemen her sebze ve meyve artık tezgahlardan hiç kalkmıyor ama ben inatla mevsimi dışında onları tüketmemeye ve soframa koymamaya özen gösteriyorum. Bu nedenle özellikle kurutulmuş domates, kuru patlıcan ve çiçek bamya kışın soframdan hiç eksik olmazlar. Güneydoğu mutfağının nefis tatlarından olan kuru patlıcanın etlisi de zeytinyağlısı da bizde çok sevilir. Bugün etlisinin tarifi var afiyet olsun.
Malzemeler:
20 adet kuru patlıcan
350 gr. kıyma
yarım su bardağı pirinç
2 adet kuru soğan
2 yemek kaşığı salça
tuz
karabiber
kuru nane
sumak
nar ekşisi
zeytinyağı


Hazırlanışı:

Kuru patlıcanlar yıkanır ve altı kapatılmış kaynar suda 5 dak. bekletilirler. Diğer tarafta bir kapta kıyma, ince ince doğranmış kuru soğan, 1,5 yemek kaşığı salça ve miktarı ağız tadına göre ayarlanan tuz, karabiber, kuru nane, sumak ve nar ekşisi(ekşisi ne kadar bol olursa tadı o kadar güzel oluyor bu nedenle nar ekşisi ve sumağı bol koyuyorum) konulur ve hepsi karıştırılıp yoğurulur. Hazırlanan iç kaynar sudan çıkarılıp süzülmüş patlıcanların içine doldurulur. Patlıcanın tamamı doldurulmaz ve ağız kısmında pay bırakılır. Ağız kısmı elle kapatılır. Tencereye patlıcanlar yatay şekilde ve bir tanesinin ağız kısmı diğerinin alt kısmına gelecek şekilde yerleştirilir.(Ağız kısımları bu şekilde yerleştirilip açılmaları önlenmiş olur. Piştikten sonrada ağızlarının kapalı olması gerekir) Tüm patlıcanlar bu şekilde dizilirler ve yarım kaşık salça, nar ekşisi, zeytinyağı ve bir miktar su karıştırılıp üzerlerine dökülür.(Patlıcanların yarısına gelecek kadar su konulur) Üstüne bir kapak kapatılır ve pişmeye bırakılır. Pişince servis tabağına alınan dolmalar yoğurt ile servis edilir.

AFİYET OLSUN.

Blog Ödülüm

Sevgili Peri Tozu 'na Yüzlere Tebessüm Konduran Blog Ödülü için teşekkür ediyorum. Ben de bu ödülü blogumu izleyen herkese gönderiyorum
Sevgiler.

19 Şubat 2011 Cumartesi

Sigara Böreği

Herkese güzel bir hafta sonu dilerim. Hafta sonunun uzun güzel kahvaltılarında ya da öğleden sonra ki çay saatlerinde sofralarımızın vazgeçilmezlerinden olan sigara böreği var bugün mutfağımda. Arşivimde bulunması ve yeni yemek yapmaya başlayanlar için yayınladığım bu sigara böreklerini kızım sardı.Tekrar güzel bir hafta sonu dilerim afiyetler olsun.
Malzemeler:(24 adet sigara böreği)
3 adet yufka
250 gr. beyaz peynir
1 demet maydanoz
Karabiber
Sıvı yağ
Hazırlanışı:
Bir kapta rendelenmiş peynir, ince kıyılmış maydanoz ve karabiber iyice karıştırılıp böreğin içi hazırlanır.(İç olarak kıymalı, patatesli, pastırmalı vb.hazırlayabilirsiniz )3 yufka üst üste konulur ve ortadan ikiye katlanır. Tekrar ikiye katlanır ve ortaya çıkan büyük üçgen yufka tepeden başlayarak bıçakla ikiye kesilir. Yufkalardan bir tanesi açılır ve geniş tarafına peynirli harçtan bir miktar konulur iki yan tarafı içe doğru kıvrılır ve rulo şeklinde sarılır. Ucuna gelince uç kısmı hafifçe ıslatılır ve kapatılır. Tüm yufkalar bu şekilde sarılır. Kızdırılmış sıvıyağ da iki tarafı da kızarana kadar kızartılır. (Kızartmak istemezseniz sigara böreklerini yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine koyup, önceden ısıtılmış fırında 200 C'de kızarana kadar pişirebilirsiniz)Hepsi kızartılınca servis tabağına alınır ve sıcak sıcak yanında taze demlenmiş çay ile ikram edilir.
AFİYET OLSUN.

18 Şubat 2011 Cuma

Elmalı Milföy

Herkese hayırlı ve güzel bir Cuma günü dilerim. Tatlı krizine girdiğinizde ağır bir tatlı yiyip ardından vicdan azabı çekip, "bu tatlıyı niye yedim" diye söylenmek istemiyorsanız işte size bu krizi bastıracak bir alternatif. Elmalı Milföyün hazırlanması çok basit ama tadı bir o kadar güzel . Üzerine serpilen pudra şekeri ve tarçın ile görüntüsü ve tadı daha da güzelleşiyor. Afiyet Olsun.
Malzemeler:(2 kişilik)
4 adet Iglo Milföy hamuru
1 adet elma
1 tatlı kaşığı toz şeker
istenilen miktarda tarçın
istenilen miktarda pudra şekeri
Hazırlanışı:
Milföy hamurlarından iki tanesinin ortası ister kurabiye kalıplarıyla, ister bardak yardımıyla çıkarılır ve ortası boş kalır (Ben yuvarlak olarak yaptım. Kurabiye kalıplarıyla istediğiniz şekilde yapabilirsiniz.) Ortası boş kalan milföy hamurları diğer iki milföy hamurunun üzerine oturtulur ve kenarları iyice bastırılır. Diğer tarafta ayıklanmış ve rendelenmiş elma teflon tavaya konulur. İçine toz şeker ilave edilir(toz şekeri ağız tadınıza göre azaltıp, çoğaltabilirsiniz. Üzerine daha sonra pudra şekeri ve tarçın ilave edildiği için şekeri fazla koymanıza gerek yok ama tabi ki son karar sizin) Elma tavada rengi dönene ve bıraktığı suyu çekene kadar şekerle birlikte karıştırılarak kavrulur. Elmalar pişince milföylerin ortasındaki boş kısma yerleştirilir. Tüm malzeme bolca konulur. Önceden ısıtılmış fırında 200 C'de milföyler kabarana ve kenarları kızarana kadar pişiririlir. Pişince fırından alınır ve üzerine pudra şekeri ile tarçın serpilip, sıcak sıcak servis yapılır.
AFİYET OLSUN

17 Şubat 2011 Perşembe

Lüfer Izgara

Herkese güzel bir gün dilerim. Elimde oldukça fazla tarif birikti. Bugün onlardan birini hemen yayınlamak istiyorum çünkü daha fazla beklerse iyice mevsimi geçecek (biraz geçti ama idare edin) Balıklar içinde en sevdiğim ve neslini tüketmekte olduğumuz için kahrolduğum Lüfer evde yaptığım balıklarım başında gelir. Yanında her türlü yeşillik ve salata ile tüketilen Lüfer'in ardından yenilen fırında sıcak helva ile nefis bir akşam yemeği gerçekleşebilir. Afiyet olsun.
Malzemeler:
İstenilen adette lüfer
zeytinyağı
tuz
biber
Hazırlanışı:
Pulları ve içi iyice ayıklanıp, temizlenen balıklar güzelce yıkanırlar. Bu arada ızgara ısıtılır. Süzülen balıkların iki tarafına tuz ve karabiber serpilip, ızgara teline zeytinyağı sürülür. Balıkların iyi pişmesi için her iki tarafı bıçakla çizilir ve yağlanmış ızgaraya konulurlar. Izgaraya konulan balıklar iki tarafı da iyice pişene kadar çevrilirerek pişirilir. Pişen balıklar, servis tabağına alınıp, roka, turp ve yeşil salata eşliğinde sıcak olarak servis edilir.
AFİYET OLSUN.

14 Şubat 2011 Pazartesi

Alternatif Mutfak Bir Yaşında !

Herkesin Mevlid Kandili Mübarek olsun. Herkesin Sevgililer Günü Kutlu olsun ve güzel bir hafta dilerim. Bugün Alternatif Mutfak bir yaşına girdi yani blogumun bugün doğum günü. Tariflerimi defterde toplamak yerine bir blog altında toplamakla başlayan serüven bir senesini doldurdu. İnanamıyorum. Çocukluğum güzel yemekler yapılan bir evde geçti. İlkokul, lise ve üniversite derken pek mutfakla alakam olmadan büyüdüm ve evlenene kadar da pek fazla mutfağa girmedim. İstanbul'da doğup, büyüyen biri olarak evlenince eşimin işi nedeniyle Kuşadası'na yerleştim ve Ege mutfağı ile tanıştım bu mutfağın zeytinyağı ile olan güzelliği, otları ve yemeklerin İstanbul'a göre farklı pişirilişleri beni şaşırttı. Yemek yapmayı orada öğrendim (Zeytinyağını yemek piştikten sonra yemeğe eklemek, herşeyi çiğden koyup pişirmek, mümkün olduğunca soğan vb. kavurmamak orada öğrendiklerimdendir) Kızım 3 yaşına gelince tekrar İstanbul'a, evime dönmek, yoğun bir iş hayatının içine girmek nedeniyle yemek yapmak sadece görev olarak devam etti. Bu arada iş nedeniyle gerek Türkiye'de farklı şehirlere, gerekse yutdışında çok farklı ülkelere gitmek damak tadım için sonsuz bir nimet oldu. Yemek yemeyi çok seven biri olarak denediğim her yeni tadı hafızama kazıdım. Keşfettiğim her yeni tadı unutmamak için hemen mutfağa gidip onu pişiren aşcıdan tarifini aldım kimi zaman minicik bir kağıda, kimi zaman da bir peçeteye yazılan reçeteleri toplamaya başladım tabii artık yanımda minik bir defter de taşıyordum.
En az beş senelik birikimim defterlere sığmamaya başladı. Bu arada öğrendiğim yeni tatları pişirip, yakınlarıma da tattırmayı unutmadım. Bir gün kızım "Anne bunları sana bir blogda toplayalım" dedi. Benim Blog Dünyası hakkında hiçbir bilgim olmadığı ve o güne kadar bloglarla hiç ilgilenmediğim için pek yanaşmadım ama kızıma defter yerine daha modern bir arşiv bırakmak fikri sıcak geldi. Geçen sene 14 Şubat'ta kızımın hazırladığı blogumda ilk postumu yayınladım. Beni tanıyanlar bu blogun çok uzun soluklu olmayacağını düşündüler. Yoğun iş hayatım, çok sık iş nedeniyle Türkiye'nin değişik bir şehrinde ya da dünyanın farklı bir ülkesinde bulunmam ve İstanbul'dayken de eve geç saaatlerde dönmemden dolayı ben de onlara hak veriyordum. "Üç ay denerim beceremezsem bırakırım" dedim. İzleyicilerimin olması, tariflerime çok güzel yorumlar gelmesi, dünya tatlısı arkadaşlar edinmem, etkinliklerde, çeşitli toplantılarda biraraya gelindiğinde geçirilen güzel vakitler herşeyden üstün geldi ve ben bu işi kotardım. Üç ay denemek için başladığım sevda ilk yılını doldurdu. Çoğu zaman gece yapılan yemekler, gece çekilen fotoğraflar ve gece yazılan postlarla bugüne geldim. Blog arkadaşlarımla paylaştıklarım, yaşadıklarım bana pekçok şey kattı. Aldığım güzel tepkilerle, blog arkadaşlarımının destekleriyle blogum bende bir tutku oldu. Bilgi dağarcığımdaki tariflerim, bunları blogumda beni izleyenlerle paylaşma heyecanım ve izleyicilerimden aldığım güzel yorumlar devam ettiği müddetçe blogumu yaşatacağım ve onun yaş günlerini kutlayacağım. Bu arada blogumu açan ve fotoğraflarını çeken kızım Ceren'e ayrıca teşekkür ederim. Blogumun ilk yaşgününü sizlerle kutlamaktan büyük onur duyuyorum. Sevgilerimle.

13 Şubat 2011 Pazar

Mimlendim

Sevgili Maya beni mimlemiş. Mim konusu: Hangi çizgi film karekteri olmak istersiniz? Ben bu mime en sevdiğim çizgi film kahramanını söyleyerek yanıt vermek istiyorum. Çizgi film kahramanları Rugrats'ı çok seviyorum. Kızımın çocukluğu sırasında çok meşhur oldukları için beraber seyrederdik ve çok severdik. Bu afacanlardan en fazla da Tommy Pickles'ı severim. Tommy aklı ile tüm arkadaşlarını çeşitli maceralara sürüklerdi. Siz hangi çizgi film kahramanı olmak isterdiniz ve en çok hangisini severdiniz? Bir düşünün bakalım.

Blog Ödülüm

Sevgili Gülcan bu ödülü bana layık görmüş. Biraz gecikmeli de olsa kendisine çok teşekkür ediyor ve ben de bu ödülü blogumu takip eden herkese gönderiyorum. Sevgiler.

12 Şubat 2011 Cumartesi

Kahve Dünyasından Sürpriz

KAHVE DÜNYASI, SEVGİLİNİZ İÇİN ÇOK TATLI SÜRPRİZLER HAZIRLADI!
Kahve Dünyası, Sevgililer Günü’nde aşkını ifade etmenin en tatlı yolunu arayanlar için nefis çikolata ve pastalar hazırladı. Kalp şeklindeki görüntüleriyle aşkı anlatan, enfes tatlarıyla mutluluk veren bu özel hediyelerle sevgilinize tatlı bir sürpriz yapabilirsiniz.
Kahve Dünyası, 14 Şubat’ta sevgilisine nasıl bir hediye alacağını düşünenlere en tatlı önerileri sunuyor: Sevgililer Günü için özel olarak hazırlanan kalp çikolatalar, “Sevgilim için” pastası ve elbette pasta ile çikolatanın yanında içilecek güzel bir kahve…
Sütlü veya bitter seçenekleriyle sunulan kalp çikolataları; mor rengi ve özel tasarımıyla son derece şık gözüken "Sevgilim için…" kutusunda alabilirsiniz. Kalpli çikolatalarla doldurulmuş bu güzel “Sevgilim için” kutusunun fiyatı 30 TL. “Sevgilim için” kutusunu kalp çikolatalarla birlikte, sevgilinizin hoşuna gideceğini düşündüğünüz istediğiniz çikolata çeşidiyle doldurabilirsiniz. Eğer aşkınızı en iyi nefis bir pastanın ifade edeceğini düşünüyorsanız; Kahve Dünyası’na mutlaka uğramalısınız. Çünkü “Sevgilim için” pastaları tam size göre… Kalp şeklindeki görüntüsü ve leziz çilekleriyle aşkınıza tat katacak olan “Sevgilim için” pastasına sevgiliniz bayılacak!Kahve Dünyası tüm aşıkları, 14 Şubat Sevgililer Günü’nü birlikte kutlamak için mağazalarına bekliyor.

Zeytinyağı Tutkunları Bu Lezzetlerden Vazgeçemeyecek!


NAR GOURMET’DEN NATÜREL ÇEŞNİLİ ZEYTİNYAĞLARI…
Zeytinyağı olmadan yapamayanlardan mısınız? Peki bu mucizevi ürünün yeni lezzetleriyle tanışmaya ne dersiniz? Sağlıklı beslenen ve bir yandan da yeni lezzetler keşfetmekten büyük keyif alanlar, NAR Gourmet’nin Natürel Çeşnili Zeytinyağlarının tadına mutlaka bakmalılar!
NAR Gourmet, zeytinyağı tutkunlarının hayatına eşlik edecek yepyeni tatlar sunuyor. NAR’ın zengin zeytinyağı koleksiyonunun en lezzetli parçalarından biri olan Natürel Çeşnili Zeytinyağları; zeytinyağına en çok yakışan; meyve, sebze ve otların, zeytin ile birlikte doğal yöntemlerle işlenmesiyle üretildi.
NAR’ın Natürel Çeşnili Zeytinyağı koleksiyonunda; Biberiye, Fesleğen, Defne Yaprağı, Kekik, Mandalina, Limon, Portakal, Bergamot, Sarımsak, Acı Kırmızı Biber gibi zeytinyağının lezzetini tamamlayan sebze, meyve ve otların aroması bir arada sunuluyor.
NAR Natürel Çeşnili Zeytinyağı çeşitleri, tekli şık şişelerinde sunulduğu gibi aynı zamanda özel kutusunda da bu tatları paylaşmak isteyenler için bir hediye alternatifi sunuyor.
HANGİSİNİ NEYLE TATMAK LAZIM?
NAR Natürel Çeşnili Zeytinyağı koleksiyonundaki çeşitlerden mandalinayı; deniz ürünleri ile, limonu; yeşil salatalar ve haşlanmış sebzelerler ve ızgara balıklarla, sarımsağı kızarmış ekmek ve ızgara etlerle, fesleğenliyi; makarna ve salatalarla, acı kırmızı biberi, meze ve pizzalarla ve defne yaprağını etlerle tatmanız önerilir.
Afiyet olsun!

11 Şubat 2011 Cuma

File Bademli Fırında Sıcak Helva

Herkese Ankara'dan sevgiler. Güzel ve hayırlı bir Cuma günü dilerim. Tatlı günümde özellikle balık yenildiği zaman akla ilk gelen tatlılardan olan sıcak helva tarifi vereceğim. Çok bilinen ve basit olan bu tarifi ben minik bir ekleme ile yapıyorum. Helvanın içine ince ince kesilmiş olan file badem koyup, fırına öyle veriyorum. Erimiş sıcak helva ile kıtır kıtır bademin tadının birleşimi çok güzel oluyor ve helvaya bir farklılık katıyor. Sizi tarifimle başbaşa bırakıp ben İstanbul'a dönmek üzere yola çıkıyorum. İstanbul'da görüşmek üzere.
Malzemeler:
200 gr. sade tahin helva
helvayı ıslatacak kadar süt
3,4 damla limon suyu
istenilen miktarda file badem
Hazırlanışı:
Tahin helvası çatal yardımı ile parçalanır (blender ya da mikser ile de parçalayabilirsiniz bu durumda püre kıvamında oluyor ve eriyince çok sıvı kalıyor. Çatal ile parçalanınca daha tok kalıyor. Seçim sizin) Parçalanan helvaya helvayı sadece ıslatacak kadar süt eklenir (fazla konulunca çok sulu kalıyor) limon suyu da damlatılıp hepsi karıştırılıp harmanlanır. Bir miktar helva kenara ayrılıp kalan helvaya istenilen miktarda file badem eklenir ve hepsi karıştırılır. Minik güveç kabına alınan helvanın üzerine kenara ayrılan bademsiz helva konulur ve yayılır. (Üste konulan helva sadece görüntü amaçlı olup, isterseniz bademli helva üzerine bunu koymayabilirsiniz. Ayrıca sade görünümlü helva yenirken ağıza gelen bademler sürpriz oluyor.)Önceden ısıtılmış fırında 200'C de helva kabarıp, üzeri kızarana kadar pişirilir. Kabaran ve pişen helva hemen fırından alınıp, sıcak olarak servis yapılır ve sıcak, sıcak yenilir.(Soğuyunca tadı bozuluyor) AFİYET OLSUN

8 Şubat 2011 Salı

Karidesli Soya Soslu Pilav (Çin Pilavı)

Herkese Ankara'dan merhaba. İş gezisi nedeniyle Cuma akşamına kadar Ankara'dayım ve burada harika güzel bir hava var inşallah Cuma'ya kadar da böyle gider. Bugün Tayland'a giden her Türk'ün ağız tadına en yakın bulduğu yemeklerden biri olan Karidesli Soya soslu(Çin Pilavı) Pilav tarifini sizlerle paylaşacağım. Son derece lezzetli bu pilavı konuklarınıza gönül rahatlığı ile sunabilirsiniz. Afiyet olsun.
Malzemeler: (6 kişilik)
2 su bardağı basmati(uzun) pirinç
2 su bardağı sıcak su
200 gr Iglo karides
200 gr.soya filizi
3 yumurta
2 diş sarımsak
6 yemek kaşığı soya sosu
zeytinyağı
Hazırlanışı:
Ayıklanıp, yıkanan pirinç kaynar suya atılır, altı kısık olarak demlenir gibi haşlanır(daha sonra soya sosu konulacağı için bu aşamada tuz koymayınız) Haşlanınca kenara alınır ve ağzı açık bırakılır. Yumurtalar az yağ konulmuş bir teflon tavaya kırılırlar ve sarıları ile beyazı eşit olarak pişirilirler. Pişince küçük dilimlere ayrılırlar. Tavaya az miktarda zeytinyağı konulup, dövülmüş sarımsak eklenir ve sarımsak sotelenir. Tavaya bir yemek kaşığı soya sosu konulup, ayıklanmış karidesler eklenir(ben Iglo Karides kullandığım için ayıklama derdim olmadı) ve karidesler sotelenir. Soya filizleri de konulur ve bir süre birlikte çevrilirler. Ayrı bir tavaya (ben wok kullandım) az miktar zeytinyağı konulup, kenarda soğumaya bırakılan pirinçler eklenir. 5 yemek kaşığı soya sosu konulur(Soya sosunu isteğinize göre arttırıp, azaltabilirsiniz) ve pirincin rengi iyice dönene kadar pirinç zedelenmeden karıştırılır. Rengi dönünce soya filizli karidesler ve dilimlenmiş yumurtalar da eklenir ve hepsi karıştırılır. Hepsi birlikte 1, 2 dak. karıştırılarak pişirilir ve servis tabağına alınarak sıcak olarak servis yapılır.
AFİYET OLSUN

7 Şubat 2011 Pazartesi

Ispanaklı Yoğurt Çorbası

Herkese güzel bir hafta dilerim. Bu hafta yalancı bir bahar yaşayacakmışız aman dikkat hava tam hastalık havası özellikle çocuklarımıza dikkat edelim. Bugün sizlere benim gibi kırıklığı olup bunu ayakta geçirmeye çalışanlar için sıcacık bir çorba getirdim. Bu tarif çorbada kremayı mümkün olduğunca kullanmamaya çalışanlar için güzel bir alternatif olabilir. Krema yerine kullanılan yoğurt çorbaya harika bir aroma katıyor. (Ben çorba ve makarnalarda kremaya bayılıyorum, çok yakıştırıyorum ama sağlık açısından mümkün olduğunca uzak durmaya çalışıyorum.) Herkese güzel bir Pazartesi günü diliyor ve sizleri Candan Turhan'ın kitabından aldığım Ispanaklı Yoğurt Çorbası ile başbaşa bırakıyorum. Afiyet Olsun.
Malzemeler: (6 kişilik)
Yarım kilo ıspanak
1 adet kuru soğan
3 bardak yoğurt
1 lt.su
tereyağı(ben zeytinyağı kullandım)
karabiber
tuz
Hazırlanışı:
Bir tencerede yağ ısıtılır, içine küçük küçük doğranmış soğan eklenir ve pembeleşinceye kadar kavrulur. İyice yıkanıp, süzülmüş ve kabaca doğranmış ıspanak tencereye konulur ve hafifçe kavrulur. Üzerine su eklenir ve bir taşım kaynatılır. Ardından yoğurt karıştırılarak çorbaya ilave edilir, bir taşım daha kaynatılıp, blender ile püre haline getirilir. Tuz ve karabiberi ilave edilip, devamlı karıştırarak bir iki taşım kaynatılır ve altı kapatılır. Servis tabağına alınan çorba kızarmış ekmek ile sıcak olarak servis yapılır.
AFİYET OLSUN

5 Şubat 2011 Cumartesi

İki Renkli Omlet

Herkese güzel bir haftasonu dilerim. Soğuk ve yorucu geçen bir haftanın ardından haftasonu güzel hazırlanmış bir kahvaltı iyi olur değil mi? Haftasonu kahvaltı sofranıza taze demlenmiş çay, fırından yeni çıkmış taptaze sıcacık ekmek eşliğinde yemeniz için bir omlet getirmek istedim. Güzel bir Cumartesi geçirmeniz dileği afiyet olsun.
Malzemeler(4 kişilik) Tarif Leziz Dergisinden alınmıştır.
4 adet yumurta
15-20 adet mantar
yarım demet dereotu
2 adet domates
zeytinyağı
tuz
Hazırlanışı:
Doğranmış mantarlar zeytinyağında sotelenirler. Yumurtaların sarıları ile beyazları ayrı kaplara ayrılıp birer tutam tuz ile çırpılırlar. Bir tavada zeytinyağı ısıtılır. Çırpılmış yumurta beyazından bir miktarı bu tavaya dökülür ve ince bir tabaka haline gelene kadar pişirilir. Malzeme bitene kadar aynı işlem tamamlanır. Yumurta sarıları da ayni işlemler yapılarak pişirilir. Pişen yumurta sarıları ve beyazları kesme tahtasında ikiye bölünür. Aralarına mantarlar yayılarak beyaz ve sarı omletler üst üste konulur. Üzerine kıyılmış dereotu serpilir ve yanına söğüş domates konularak servis yapılır.
AFİYET OLSUN.

3 Şubat 2011 Perşembe

Hamburger

Herkese merhaba. Haydi bugün bir kaçamak yapın sağlıklı beslenmeyi, rejimi unutun ve mis gibi kocaman bir hamburger yiyin. Hem de isterseniz içine ketçap, mayonez ve hardal da ekleyin. Çocuklarınızla beraber çocuk olun kaçamağın tadını çıkarın yarın yeniden rejime dönersiniz. Biz böyle bir kaçamak yaptık ve evde yapılmış olmasının verdiği huzurla Hamburgerimizi daha bir keyifle yedik. Afiyet olsun.
Malzemeler: (5 kişilik)
5 adet hamburger ekmeği
400 gr. köftelik kıyma
tuz
karabiber
5 adet yeşil salata yaprağı
5 adet domates dilimi
Hazırlanışı:
Kıyma, tuz ve karabiber karıştırılıp yoğurulur. İçine konulacak ekmeğin ebatlarına göre büyüklüğü ayarlanıp, şekillendirilir.(Köftenin biraz şişman olması gerekir çok ince olursa ekmek içinde zayıf ve kuru kalır) Izgarada köfteler çevrilerek pişirilirler. Diğer tarafta yıkanmış süzülmüş yeşil salata yaprakları ortadan kesilmiş ekmeğin arasına konulur. Üstüne dilimlenmiş domates konulur.Üstüne istenirse dilimlenmiş soğan halkası ve turşu dilimleri konulur(ben kızım sevmediği için koymadım) Pişen köfte domatesin üzerine konulur ve ekmek kapatılır. Tabağa alınan hamburger ketçap, mayonez, salata ve elma dilim patates ile servis yapılır.
AFİYET OLSUN

2 Şubat 2011 Çarşamba

Kış Renkleri Salatası

Herkese güzel bir gün dilerim. Bu kadar güzel ve çeşitli sebzelerin ve otların yetiştiği bir cofrafyada yaşayıp, salata sevmemek olmaz. Bu nedenle soframda az da olsa , tek çeşit de olsa mutlaka bir salata bulunur. Bugün sizlerle paylaşacağım salata için semt pazarına gidilir, pazardaki sebzelerin kokusu bir içe çekilir ve kışa ait ne kadar farklı renkte sebze, ot varsa alınır, eve gelinir ve hepsi harmanlanarak salata hazırlanır. Bu salatayı o gün pazarda bulabildiğim çeşitlerle yaptım ama siz istediğiniz, sevdiğiniz ve bulduğunuz her türlü sebze ve otu katabilirsiniz ne de olsa salata sizin salatanız. Afiyet olsun.
Malzemeler:(Tüm malzemelerin miktarı isteğe bağlıdır)
yeşil salata
havuç
brokoli
karnabahar
kırmızı lahana
roka
sarı biber
kırmızı biber
maydanoz
dereotu
nane
tuz
limon suyu
zeytinyağı
Hazırlanışı:
Karnabahar ve brokoli dışında tüm malzemeler ayıklanır, yıkanır ve doğranarak bir kaba alınır. Karnabahar ve brokoli buharda çok az haşlanır(diriliklerini kaybetmeyecek kadar kısa süre haşlanırlar) Haşlanan ve soğuyan karnabahar büyük parçalar halinde doğranır. Haşlanıp soğutulan brokolinin çiçekleri ayrılır, sapları doğranır ve hepsi diğer karışıma eklenir. Tuz, limon suyu ve zeytinyağı bir kapta iyice karıştırılıp salatanın üzerine dökülür. Salatanın malzemeleri ile sos iyice karıştırılır ve kışın tüm renklerini barındıran salata servis tabağına alınarak hemen taze taze servis edilir.
AFİYET OLSUN

1 Şubat 2011 Salı

Fesleğenli Mantarlı Makarna

Herkese merhaba. Hava çok soğuk, kar yağıyor ve karbonhidrat ihtiyacımız bugün fazla olacak bunu karşılamak için bugün haydi güzel bir makarna yiyelim. Afiyetler olsun.
Malzemeler(5 kişilik)
1 paket makarna(ben farfalle- kelebek makarna kullandım)
2oo gr.mantar
1,5 yemek kaşığı domates salçası
1 diş sarımsak
istenilen miktarda kuru fesleğen
zeytinyağı
Hazırlanışı:
Makarna kaynamış tuzlu suda paketin üzerinde belirtilen süre kadar haşlanır. Haşlanan makarna süzülür(makarnayı süzdükten sonra soğuk sudan geçirmeyiniz ve haşlama suyundan bir miktarı kenara ayırınız) Wok'a zeytinyağı konulur ve ısıtılır. Isınınca dövülmüş sarımsak zeytinyağına eklenir ve sotelenir. Üzerine haşlanmış ve dörde bölünmüş mantarlar eklenir, sotelenir. Salça ve kuru fesleğen de konulur ve tümü 1, 2 dak.ateşte sotelenir. Karışıma kenara ayrılmış olan makarnanın haşlama suyu eklenir. Karışım, haşlama suyu ile beraber 1,2 dak. pişirilir ve süzülmüş olan makarna eklenir. Hepsi hafifçe karıştırılır , 3,4 dak. birlikte pişirilir. Altı kapatılır ve servis tabağına alınır. İstenirse sade olarak, istenirse üzerine rendelenmiş parmesan peyniri serpilerek servis yapılır.
AFİYET OLSUN
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...