30 Eylül 2010 Perşembe

Mövenpick ile Dondurmalı Tatlar

Herkese merhaba. Tatlı yiyelim tatlı konuşalım diyerek bugün sizlere tatlı bir aktiviteden bahsetmek istiyorum. Geçtiğimiz günlerde Hobimle Mutluyum Lezzet Okulundan şefimiz Barış Aytekin'in davetlisi olarak Mövenpick Dondurmaları ile yapılan bir etkinliğe katıldım. Mövenpick ile Dondurmalı Tatlar 'da güzel bir sohbet eşliğinde farklı tatlılar yapıp, onlara Mövenpick'in harika dondurmalarını ekleyerek yepyeni lezzetler keşfettik.
Tariflerini daha sonra yayınlayacağım lezzetlere gelin hep beraber göz atalım.

Sevgili şefimiz Barış Aytekin sabırla sorularımıza yanıt verirken bir yandan da tatlıların yapımında bizlere yardım etti.Etkinlikte yaptığımız tüm tatlılar birbirinden lezzetliydi ama benim favorim: Damla Sakızı Keki ve Mövenpick Ahududu-Çilekli Dondurma'ydı. Keki böldüğümüzde içinden çikolatası akıyordu(tam bir çikolata şelalesi)

Safranlı Fırın Sütlaç ile Mövenpick Vanilyalı Dondurma'nın tadı muhteşemdi.

Ilık İrmik Helvası ile Mövenpick Balzamik Dondurma'nın birbirlerine bu kadar yakışacağını hiç tahmin edemezdim ama sonuç süperdi.
Bana çok ilginç gelen bir diğer tatta Haytalya ile Mövenpick Tiramisu Dondurma oldu.
Antakya yöresinin tatlısı Haytalya (portakal suyunda dinlendirilen meyva salatası ile su muhallebisinin birleşimi) Mövenpick Tiramisulu Dondurma ile buluşunca yepyeni bir lezzeti keşfetmiş olduk.
Ben her zaman aynı yemekleri yapmaktan sıkılan, farklı ve ilginç lezzetleri tatmayı, denemeyi seven biri olarak bu etkinlikten büyük keyif aldım. Bu keyifi bana yaşatan başta Hobimle Mutluyum Lezzet Okulu olmak üzere Mövenpick Dondurmalarına ve sevgili şefimiz Barış Aytekin'e bir kez daha teşekkür ederim.

28 Eylül 2010 Salı

Gaziantep Yiyecekleri Şenliğinin 10.su Düzenlendi

İstanbul Gaziantep'liler Derneğinin her yıl düzenlediği Gaziantep Yiyecekleri Şenliğinin 10.su geçtiğimiz Pazar günü Selamiçeşme Özgürlük Parkı'nda düzenlendi. Evime yürüme mesafesinde düzenlenen bu şenliği son 4 yıldır takip ediyorum. Türk mutfağında bu yörenin yemeklerine ayrı bir sevgim ve ilgim olduğu için ayağımın dibine gelen bu lezzet şölenini asla kaçırmam. Pazar günü Blog Yazarları buluşmasından sonra hemen soluğu bu güzel şenlikte aldım üniversite kursundan dönen kızım da fotoğraf makinasıyla bana katıldı.

Yaklaşık 70 bin kişinin katıldığı belirtilen şenlikte Gaziantep'in en tanınmış restoranları, gıda firmaları, tatlıcıları yerlerini almışlardı. Kebap ve harika baharat kokuları tüm mahalleyi sardı. Şenlikte özellikle yerel yemeklerden içli köfte, yuvalama, firik pilavı, kuru dolma, yaprak sarma, çiğ köfte, lahmacun, kekik salatası, nohut dürüm, katmer ilk göze çarpanlardı. Tam öğlen vakti olduğu için önce Sahan'ın standında karnımızı doyurduktan sonra hem gezmeye, hem de alışverişe başladık. Eve dönerken yanımızda oldukça yüklü bir Gaziantep mutfağı götürüyorduk. Yediklerimizin tadına doyamadığımız için akşam için de tekrardan almayı ve fıstıklı baklava ile fıstıklı dürüm aşığı kızım için çeşitli tatlılardan almayı da ihmal etmedik. Sözü fazla uzatmadan kızım Ceren'in objektifinden sizi şenlik manzaraları ile başbaşa bırakıyorum.
Şenlikte dünyaca meşhur fıstığın kabuklu ve kabuksuzunu bulma imkanı vardı.

Kurutulmuş sebzeler çok güzellerdi ve çok çeşitliydi.


Ev yapımı salçalar mis gibi kokuyorlardı.



İstediğiniz sebzenin turşusunu alma imkanı vardı.

Ya da turşu yapmak için istediğiniz sebzeyi alma.


Çeşitli reçeller ve nar ekşileri şenliğe ayrı bir renk katmıştı.

Yemeklere öldük bittik.






Tatlılara hafif giriş burada başladı.


Ve işte Ceren'in ayrılamadığı bölüme geldik.



Bir Yemek Şenliği daha ağzımızda harika tatlar bırakarak son buldu. Önümüzdeki seneyi dört gözle bekliyoruz.

27 Eylül 2010 Pazartesi

Blog Yazarları Buluştuk


Dün sevgili Özge'nin başlattığı Blog Yazarları buluşmasının 3.sü gerçekleşti. Ben de ikinci kez bu buluşmaya gittim. İyi ki de gitmişim çok güzel, katılımı oldukça yüksek bir buluşma oldu. Tanıdığım arkadaşlarımla tekrar görüşmek, yazıştığım ama kendilerini tanımadığım pekçok blog yazarı arkadaş ile tanışma imkanı buldum. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadan, bol sohbetli bir Pazar sabahı yaşadık. Ayrıca minik öğrencilere de karınca kararınca bir katkımız oldu. Bu toplantının ev sahibeleri olup, çaylarımızı bile kendi elleri ile bizlere servis yapan sevgili Burcu ve sevgili Zeynep hiç oturmadan, hepimizle tek tek ilgilenip, bu organizasyonu başarı ile gerçekleştirdiler. Onlara tekrar teşekkür ederim. Bir sonraki buluşmada görüşmek üzere ...
Günün fotoğrafları için tık tık

25 Eylül 2010 Cumartesi

Patatesli Börek

Herkese güzel bir haftasonu dilerim. Haftasonu ister kahvaltı da ister öğleden sonra çayın yanında yenilebilecek bir tarif vermek istiyorum. Afiyet olsun
Malzemeler
3 yufka
4 orta boy patates
1 kuru soğan
1 demet maydonoz
tuz
karabiber
kuru nane
1 su bardağı süt
1,5 yemek kaşığı yoğurt
1 çay bardağı zeytinyağı
1 yumurta sarısı
çörek otu
Hazırlanışı:
Patatesler haşlanır, biraz soğuduktan sonra çatalla iyice ezilirler. Bir tavada zeytinyağında küçük küçük doğranmış soğan kavrulur, üzerine ezilmiş patates, tuz, biber, kuru nane eklenir ve hepsi birlikte karıştırılır. Son olarak ince ince kıyılmış maydonoz da bu iç malzemesine eklenip, karıştırılır. Ilımaya bırakılır. Yufkalar sigara böreği sarılacak şekilde 8 parçaya ayrılır. Bir kaptada süt, yoğurt ve zeytinyağı iyice çırpılır. Yufkaya önce bu harç börek fırçası ile iyice sürülür ve iç malzemeden biraz konulur. Yufkanın kenarları içe gelecek şekilde sigara böreğinden daha geniş olarak sarılır. Yufkanın uç kısmı hafifçe ıslatılarak kapatılır. Tüm yufkalar bu şekilde sarılır. Üzerlerine içine bir yumurta sarısı katılmış olan kalan börek harcı bolca sürülür ve çörek otu serpilir. Yağlanmış fırın tepsisine dizilen börekler 180C'de üzerleri kızarana kadar pişirilirler. Fırından çıkınca sıcak olarak servis yapılır.
AFİYET OLSUN

24 Eylül 2010 Cuma

Revani


Herkese güzel bir Cuma günü diliyorum. Haftasonuna güzel girmek için son iş gününde sizlere bizde çok sevilen bir tatlı tarifi vermek istiyorum.
Malzemeler:(4 kişilik)
2 yumurta
yarım su bardağı ayçicek yağı
yarım su bardağı toz şeker
yarım su bardağı yoğurt
bir su bardağı un
1 su bardağı irmik
yarım paket kabartma tozu
yarım paket vanilya
1 tatlı kaşığı rendelenmiş limon kabuğu
Şerbet için:
2.5 su bardağı su
2 su bardağı toz şeker
yarm limonun suyu
Üstünü süslemek için
ufalanmış antep fıstığı
hindistan cevizi
Hazırlanışı
Bir tencerede şerbet için 2 su bardağı toz şeker ile 2.5 su bardağı su iyice kaynatılır altı kapanmadan önce limon suyu eklenir, altı kapatılır ve soğumaya bırakılır. Başka bir kapta yumurta ile toz şeker iyice çırpılır. Ardından ayçicek yağı, un, irmik, yoğurt, vanilya ve kabartma tozu eklenip, en son limon kabuğu rendesi konulup mikserle iyice karıştırılır. Elde edilen hamur iyice yağlanmış bir borcama yayılır. 180 C'de fırınde üzeri iyice kızarana kadar pişirilir.(Piştiğini anlamak için kürdan batırıp, bakabilirsiniz). Üzeri kızaran tatlı fırından çıkarılır ve soğumuş olan şerbet üzerine dökülür. Dinlendirilen tatlı(mümkünse bir gece) dilimlenerek servis tabağına alınır, üzerine antep fıstığı ve hindistan cevizi serpilerek servis yapılır.
AFİYET OLSUN

22 Eylül 2010 Çarşamba

Zeytinyağlı Yaprak Sarma

Haftayı yarılayıp, Çarşamba gününe geldik yine. Haftalar ne çabuk geçiyor yetişemiyoruz. Bugün sizlere günün her saati yenilebilen, her öğüne çok yakışan ve bizim evden hiç eksik olmayan zaytinyağlı yaprak sarma tarifi vermek istiyorum. Afiyet olsun.
Malzemeler:
yarım kilo yaprak
3 soğan
2 su bardağı pirinç
2 yemek kaşığı dolmalık fıstık
2 yemek kaşığı kuş üzümü
1 yemek kaşığı kuru nane
yarım yemek kaşığı yeni bahar
tuz
karabiber
zeytinyağı
2 yemek kaşığı toz şeker
Hazırlanışı:
Soğanlar küçük küçük doğranır ve bir tencereye konulmuş zeytinyağında kavrulur. Üzerine fıstık ilave edilir ve fıstıklar pembeleşinceye kadar kavrulur. Yıkanıp süzülmüş pirinç bu karışıma eklenir ve biraz kavrulur. Pirinç kavrulunca tüm baharatlar ve toz şeker de eklenir, iyice kavrulur. Bir çay bardağı sıcak su eklenir ve pirinç suyunu çekene kadar altı kısık olarak pişirilir. Pişince altı kapatılır ve soğuması beklenir. Yıkanmış ve sapları kesilmiş yaprakların ortasına harçtan biraz konulur ve yaprak sarılır. Tüm yapraklar bitene kadar aynı işlem yapılır. Sarmalar en altına yaprak dizilmiş olan tencereye düzgün bir şekilde dizilir.Üzerlerine biraz zeytinyağı gezdirilir. Yaprakların üzerine bir tabak kapatılır ve kaynamış sıcak su eklenir ve kısık ateşte pişirilir. Piştikten sonra sarmalar soğutulur ve soğuk olarak servis yapılır.
AFİYET OLSUN

21 Eylül 2010 Salı

Kemalpaşa Tatlısı

Herkese merhaba. Kızım Bayramda yapımı çok kolay, tadı harika olan Bursa'nın meşhur tatlısı Kemalpaşa tatlısını yaptı. Buyrun kızımın tatlısının tarifine.
Malzemeler:
1 paket Kemalpaşa tatlısı
1 kg. toz şeker
1 lt.su
üzeri için kaymak
Hazırlanışı:
Şerbet için su ile toz şeker bir tencerede karıştırılır. Şeker iyice eriyip, su kaynamaya başlayınca tatlılar tencereye konulur. Bir süre sonra tatlıların diğer yüzleri çevrilir. Tatlılar iyice pişip, şişince tencereden alınıp, bir başka kaba konulur. (İsterseniz üzerine şerbetten biraz gezdirebilirsiniz, çok şerbetli sevmiyorsanız şerbet eklemezsiniz) Kemalpaşa tatlıları soğuyunca üzerine istenilen miktarda kaymak konularak servis edilir.
AFİYET OLSUN

19 Eylül 2010 Pazar

İglo ile Pratik Lezzetler

Geçtiğimiz hafta sevgili Tijen'den gelen bir mail ile İglo'nun Pratik Lezzetler etkinliğine davet edildim. Ürünlerini severek kullandığım İglo'nun farklı tatlarını deneyecek olmak beni çok mutlu etti ve daveti kabul ettim.


Etkinlikte farklı lezzetleri şefimiz Cengiz Kına önderliğinde pişirirken, bizler için hazırlamış oldukları İglo Gurme Kalamar, İglo Fish fingers ve İglo Vegetable fingers'ları afiyetle yedik. Kalamarlar kızartma olmalarına rağmen son derece hafiftiler. İlk defa denediğim sebzeli fingers'ları da çok beğendim.
Etkinlikte ilk olarak zeytinli, bademli, domates sos eşliğinde İglo mezgit yaptık. Yanında da sebzeli fingers .


Ardından kaparili, soya fasulyeli, İglo somonlu kuskus



Son olarak da harika bir lezzet olan İglo Karides ile Basmati Pilav yaptık. (Karideslerin pişince küçülmemesine bayıldım)
Yemekleri pişirirken partnerim olan Sarı Mutfak Hande ile soğanlar nedeni ile biraz ağladık ama
çok eğlendiğim, zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım ve harika lezzetleri tattığım bir etkinlik oldu. Öncelikle sevgili Tijen'e , ardından şefimiz Cengiz Kına'ya ve İglo'ya çok teşekkür ederim.

15 Eylül 2010 Çarşamba

İncir Teleme

Bugün sizlere yine yerel bir tarif vermek istiyorum. Samsun -Bafra yöresine ait olan bu tatlı ilk defa denendiğinde ağızda değişik, mayhoş bir tat bırakıyor. Son derece hafif ve gerçekten değişik bir tatlı. İlk defa yediğimde ilk iki kaşıkta tatlıyı pek sevmedim daha doğrusu ne olduğunu tam anlayamadım ama iki kaşıktan sonra çok hoşuma gitti. Yapımı çok kolay olan kuru incir ve sütten oluşan bu tatlıyı hiç denemediyseniz mutlaka deneyin(ilk iki kaşıkta bırakmadan) derim. Yarın sabah 6 uçağıyla iş nedeni ile Antep'e uçup, Antep, Adana ve Antalya'da bulunup, Cuma gecesi döneceğim için şimdiden sizlere iyi hafta sonları dilerim. Cumartesiye görüşmek üzere hoşcakalın.
Malzemeler(5 kişilik)
Yarım kg süt
10 adet kuru incir
Hazırlanışı:
Süt tencereye konulur ve ısıtılır.(sütü sakın kaynatmayın sadece ısıtın. Kaynatırsanız incir içine konulduğunda süt kesilir) İncirlerin sap kısımları kesilir, hepsi küçük küçük doğranır. Doğranmış incirler ve ılık süt blendera konulur ve 2 dakika karıştırılır. Karışım kaplara dökülür, buzdolabında soğutulmaya bırakılır. Soğuyunca soğuk olarak servis yapılır.
AFİYET OLSUN

14 Eylül 2010 Salı

Hünkar Beğendi

Patlıcanın en yakıştığı yemeklerden biri de Hünkar Beğendi'dir. Bayramda konuklarıma yaptığım bu yemeği sizlerle paylaşmak istedim. Afiyet olsun.
Malzemeler:(4 kişilik)
500 gr. kuşbaşı et
2 patlıcan
1 soğan
2 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı tereyağı
1,5 su bardağı süt
1 tatlı kaşığı salça
tuz
karabiber
yarım çay kaşığı tarçın
1 çay bardağı sıcak su
zeytinyağı
Hazırlanışı:
Küçük küçük doğranmış soğan zeytinyağında çevrilerek kavrulur. Kuşbaşı etler eklenir ve iyice kavrulana kadar çevrilir ve salça eklenir.1, 2 dakika hepsi karıştırılarak pişirilir. Tuz, karabiber, tarçın ve sıcak su eklenir. Suyunu çekene kadar pişirilir. Patlıcanlar közlenip, kabukları soyulur.Çatalla ezilerek püre haline getirilir. Bir kapta tereyağı eritilir, un eklenir karıştırılarak kavrulur. Patlıcan püresi eklenir, karıştırılır. Süt ilave edilir ve hepsi karıştırılır iyice helmeleşince tuzu eklenir biraz daha karıştırılıp, ocaktan alınır. Beğendi servis tabağına alınır ve üzerine et konulup sıcak olarak servis edilir.
AFİYET OLSUN

13 Eylül 2010 Pazartesi

Kırıntılı Vişne Tatlısı(Vişneli Crumble)


Herkese güzel bir hafta ve güzel bir Pazartesi dilerim. Haftaya hafif bir tatlı ile başlayalım istedim. Yapımı çok kolay ve her meyve ile yapılabildiği için son derece favori tatlılardan biri olan Crumble ılıkken dondurma ile beraber yenildiğinde tadına doyum olmuyor. Şimdiden afiyet olsun.
Malzemeler:(4 kişilik)
1 su bardağı vişne(ayıklanmış)
1 su bardağı un
3 yemek kaşığı esmer şeker
yarım su bardağı yulaf ezmesi
5 yemek kaşığı tereyağı
1 su bardağı toz şeker
2 tatlı kaşığı mısır nişastası
1 tatlı kaşığı tarçın
1 su bardağı file Antep fıstığı
1 tutam file Antep fıstığı
Hazırlanışı:
Ayıklanmış, yıkanmış ve çekirdekleri çıkarılmış vişneler ile 2/3 su bardağı toz şeker, tarçın ve nişasta iyice karıştırılır ve borcamın alt kısmına yayılır. Diğer tarafta un, fıstık ve yulaf ezmesi bir kasede iyice karıştırılır. Üzerine tereyağı, esmer şeker, kalan toz şeker eklenir ve birbirleriyle iyice karışıncaya kadar karıştırılır. Karışım parmak ucu ile yoğurularak kırıntı haline getirilir. Bu karışım borcama yayılan vişnelerin üzerine iyice yayılır ve vişneler tamamen kapatılır. Önceden ısıtılmış 180C fırında kırıntı hamurunun üzeri kızarıncaya kadar pişirilir. Fırından çıkınca üzerine 1 tutam file antep fıstığı serpilir ve ılınması beklenir. Ilınınca istenirse sade olarak, istenirse dondurma ile servis yapılır.
AFİYET OLSUN

8 Eylül 2010 Çarşamba

Bayramınız Kutlu Olsun


Sevdiklerinizle, ailenizle beraber olacağınız, sevgi ve mutluluk dolu saatler yaşayacağınız, çocuklarınıza bayram adetlerimizi yaşatacağınız, güzel lezzetleri tadacağınız şeker tadında bir Bayram geçirmenizi dilerim. Sevgilerimle...

7 Eylül 2010 Salı

Patlıcanlı Tavuklu Pilav

Pilav bizim evde çok sevilir ve mevsimine göre içine eklenen mevsim sebzeleri ile çeşitlendirilerek etlerin, tavuğun yanında sunulur. Bugünkü pilavım da pirince patlıcan ve tavuk eşlik etti. Safran ile çam fıstığı da onlara katıldı ve ortaya harika bir tat çıktı. Buyrun tarife.

Malzemeler:
2 su bardağı pirinç
1 adet patlıcan
250 gr.tavuk göğüs eti
25 gr.(1 paket) çam fıstığı
1 çay kaşığı safran
3 su bardağı sıcak su(tavuk suyu)
tuz
karabiber
zeytinyağı
Hazırlanışı:
Tavuk eti haşlanır ve didiklenerek bir kenara alınır. Patlıcan alacalı soyulur, küçük küçük doğranır ve acısının çıkması için tuzlu suya yatırılır. Bir tencereye zeytinyağı konulur ve hafifçe kızdırılır. İçine çam fıstığı konulur ve çevrilerek pembeleştirilir. Fıstıklar pembeleşince tencereye tuzlu sudan çıkarılmış ve hafifçe kurutulmuş patlıcanlar eklenir ve renkleri dönene kadar çevrilirler. Didiklenmiş tavuk eti de tencereye eklenir ve 1,2 dakika hep beraber çevrilerek karıştırılır. Ayıklanmış, yıkanmış ve süzülmüş pirinç tencereye konulur. Pirinç tane tane olana kadar kavrulur. Tuz, tarçın, karabiber eklenir, tavuk suyu konulur ve ağzı kapatılarak pişirilir. Piştikten sonra bir süre dinlendirilir, servis tabağına alınır ve servis yapılır.
AFİYET OLSUN

3 Eylül 2010 Cuma

TEŞEKKÜRLER


Bildiğiniz gibi 20 yemek blog yazarı olarak Kotanyi firmasının düzenlediği Kotanyi Sofrası Yemek Yarışmasına katıldık. Katılımcılar birbirinden güzel, değişik yemek tariflerini bu etkinliğe gönderdi. 2 Eylül günü yarışma sonuçlandı ve ilk üç belli oldu. Sonuçlara göre;
Alternatif Mutfak (1.), Değişik Tatlar (2.), Bir Demlik Sohbet(3.) oldu.

Bademli Pilav eşliğinde Patlıcanlı Köfte ve Körili Peynirli Gül Böreği tariflerimle katıldığım yarışmada sizlerin desteği ve oylarınız ile birinci oldum. Çok yeni bir blog yazarı olarak bu kadar deneyimli ve usta yarışmacının arasından sıyrılmak benim için onur verici bir sonuç.

OYLARI İLE BENİ DESTEKLEYEN HERKESE TEŞEKKÜR EDERİM.
Dün akşam firma yetkililerinin de katıldığı bir iftar yemeği ile Caddebostan Sahan'da Ödül Töreni gerçekleştirildi. Gece son derece sıcak, samimi ve eğlenceli geçti.
Kotanyi sayesinde artık yepyeni bir notebook sahibi oldum. Ödülümü Kotanyi Türkiye Trade Marketing Manager'ı Arman Memil verdi. Kendisinin nezdinde tüm Kotanyi Ailesine ve tabi ki sevgili Mert Erkal'a çok teşekkür ederim.


Gayet eğlenceli geçen gecede 3. olan "Bir Demlik Sohbet" Sevil'ciğim de ödülü olan fotoğraf makinasını teslim aldı. Gecede daha önceden tanıştığım arkadaşlarımla yeniden görüşme şansını bulurken bloglarından zevkle kendilerini takip ettiğim ama tanışmadığım yeni blog yazarları ile de tanışıp sohbet etme imkanı buldum.

Sonuçta gayet zevkli başlayan ve zevkli biten bir yarışmanın ödül gecesi de neşeli ve güzel geçip anılarımız arasındaki yerini aldı. Sıra yeni yarışmalarda deyip bu ödülü bana kazandıran sizlere tekrar teşekkür ediyorum.
Sevgiler.

2 Eylül 2010 Perşembe

Vişneli Kebap

İstanbul Kadıköy'de oturan herkesin bildiği meşhur Çiya Lokantası vardır. Burada yöresel tatlar çok güzel yapılır ve her mevsimin kendine özgü yemekleri (yeni dünya kebabı gibi) mevsiminde müşterilere sunulur. Vişne zamanı oraya gidip mutlaka bu kebabı yerim. Değişik tatlara açıksanız, et ile meyvanın birleşimi, ekşinin aroması hoşunuza gidiyorsa bu yemek tam size göredir. Vişne zamanı geçmeden bu kebabı yapıp, sizlerle paylaşmak istedim.
Malzemeler:
Yarım kilo köftelik kıyma
250 gr vişne
3 adet tırnak(kebapçı) pidesi
1 tatlı kaşığı salça
1 adet kuru soğan
1 su bardağı vişne suyu
zeytinyağı
1 limonun suyu
tuz
karabiber
yeni bahar
yarım demet maydonoz
Hazırlanışı:
Kıyma tuz ve karabiber ile karıştırılıp, iyice yoğurulur. Hazırlanan harçtan küçük parçalar koparılıp avuç içinde top şeklinde yuvarlanır ve köfteler hazırlanır. Bir tencerede kızdırılmış zeytinyağının içine küçük küçük doğranmış soğanlar eklenir ve birlikte kavrulur. Salça eklenir ve beraber karıştırılır. Köfteler bu karışıma eklenir ve hafif hafif karıştırılarak kavrulur. İçine bir bardak vişne suyu, limon suyu, tuz, karabiber ve yenibahar eklenir ve hepsi beraber pişirilir. Köfteler iyice pişince yıkanmış, sapları ayıklanmış vişneler(ben vişnelerin çekirdeklerini çıkarmadan koyuyorum şekilleri daha güzel oluyor isterseniz çekirdeklerini çıkarıp da koyabilirsiniz.) köftelerin üzerine eklenir ve 1, 2 dakika beraber pişirilir, ocağın altı kapatılır. Pideler küçük küçük doğranır ve tabağın altına dizilir. Üzerine köfte ve vişneler konulup, suyu ilave edilir üzerine doğranmış maydonoz serpilir ve sıcak sıcak servis yapılır.
AFİYET OLSUN
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...